Şu sıralar Sicilya’da ABD ordusunun uydu ve istasyonlarını barındıran üssün kapatılması için büyük bir hareket örgütlenmekte. NO MUOS hareketi sadece Sicilya ve yakın coğrafyaları ilgilendiren bir hareket değil. Savaşların küresel hale geldiği bir zamanda bu gibi hareketler gittikçe önem kazanıyor. Bizler de Meydan Gazetesi olarak, NO MUOS hareketinden Vincenzo Santiglia ile MUOS sistemini, bu sistemin savaşlarda oynayacağı rolü ve bu silah sistemine karşı örgütlenmekte NO MUOS hareketini konuştuk.
Meydan Gazetesi: Muos nedir? ABD ile bu uyduların nasıl bir ilişkisi var?
Vincenzo Santiglia: MUOS, 4 yer istasyonu ve 5 uydudan oluşan bir uydu iletişim sistemidir. Bir silah sistemi olmasının yanı sıra savaşta iletişimin kullanıldığı birçok alanda da kullanılıyor, örneğin MUOS ile hava, deniz ve kara üzerindeki taktik savaş araçları insan operatörlere ihtiyaç duymadan kullanılabilecek. Bu korkunç, sanki bilgisayar oyunu oynar gibi insansız otomatik silahlar kullanılacak.
ABD bu sistemi tekrar askeri üstünlüğü almak için kuruyor, bu sefer planı tüm gök kubbe.
Üssün stratejik konumu gözetilen hedefleri ortaya koyuyor. Norfolk Virginia üssünden Orta ve Güney Amerika’yı ve Atlas Okyanusu’nu; Sicilya’daki Niscemi üssünden Büyük Okyanusun Hawaii’yi içeren kısmı, Avrupa, Ortadoğu ve kuzey Afrika; Avustralya Geraldton üssünden Hint Okyanusu ve Asya.
Bu koşullarda ortaya çıkan NO MUOS hareketi ne anlama geliyor?
Vincenzo Santiglia: Bu hareket MUOS denilen küresel sorunun disiplinler arası analizi sonucunda ortaya çıkmıştır. MUOS bu dünyaya ve üzerinde yaşayanlara, insanlara ve çevresine karşı yüksek bir tehlike arz ediyor; çünkü bütün kitle imha araçlarını uydu teknolojisine sahip basit bir bilgisayar ya da cep telefonu üzerinden kullanabilmenizi sağlıyor.
Özellikle elektromanyetik kirlilik, Niscemi›de olduğu gibi, kanser vakalarının katlanarak olarak artmasına neden oldu.
Şimdi MUOS’a eklenen ve 1991’den beri faaliyette olan NRTF radyo teknoloji üssünün anten ormanına yol açmak için Niscemi’nin meşe ve karaağaç ormanları yağmalandı.
Yerli halkın tepkisi nedir? NO MUOS hareketi, yerli halktan yeterince destek alıyor mu?
Vincenzo Santiglia: Niscemi’deki köklü değişiklerin neden olduğu yıkımdan halk da nasibini aldı, ABD’nin sürekli savaşının bedelini sağlığıyla ve canıyla ödüyor.
Yerli halk ve komşu bölgelerde bilincin uyanması, mücadele ve direniş için acil önlemler almamızı gerektirdi. Barışçıl, şiddetsiz yapılan yol kesmeler, genel bilgilendirme, gösteriler, grevler ve davalar. Sicilyalılar ve diğer birçok İtalyalı, benzer hareketler ile ortaklaşan tek bir amaç için mücadelede birleşti: Niscemi üssünün ve İtalya sınırlarındaki tüm ABD üslerinin kaldırılması.
Niscemi halkının tepkisi artık etkili ve kararlı bir şekilde sürekli artıyor. Ulusal ve uluslararası seviyede biliniyor.
Suriye’deki savaş ve son dönemde ABD’nin hareketliliği karşısında bir şey söyleyebilir misiniz? Sizce bu uyduların, bu tip bir savaşta önemli bir rolü var mıdır?
Vincenzo Santiglia: MUOS şu anda olan ve gelecekte olacak savaşların köşe taşıdır ve dediğimiz gibi küresel savaş kavramı, ABD’yi, Suriye’yi içerir ve MUOS’un varlık nedenidir. Medyada kara kuvvetleri kullanılmadan yapılan saldırı haberleri dolaşıyor.
İnsansız savaş araçları öldürürken, bunları uzaktan yönetiyorlar, sanki halkların katliamına duyarsız kalabilecekleri bir pozisyona girmeye çalışıyorlar.
NO MUOS uluslararası seviyede ne kadar görülüyor? Sizce yeterince uluslararası dayanışma var mı?
Vincenzo Santiglia: MUOS küresel bir problem, kitlelerin farkına varmaları için bilgilendirilmesi gerekiyor. Uluslararası arenada daha yapılacak çok iş var, karşı-bilgilendirme ve farkındalık yaratma. Fakat uluslararası bir durdurma zaten yapıldı. Birçok ülkede Niscemi üssünün işgali konuşuldu. Ve bu yüzden irtibatlarımız arttı, örneğin siz Meydan Gazetesi. Görünürlük zaten var. Fakat büyümesi gerekiyor. Hem bu mücadelenin hem de bununla birlikte, barış ve ahenk içinde bir dünya isteyenlerin dayanışmasının.
Teşekkür ediyoruz. Meydan Gazetesi olarak verdiğiniz mücadeleyi selamlıyoruz.
Vincenzo Santiglia: Söyleşi ve dayanışma için teşekkürler.
Bu söyleşi Meydan Gazetesi’nin 13. sayısında yayınlanmıştır.