Maden işçiliği belki de insanlık tarihinin en eski işçiliklerinden birisidir. Eski Mısır’dan Eski Yunan’a, Roma İmparatorluğu’ndan Orta Çağa, maden işçileri toplumun hep ezilen kesimleri olmuştur. Yaşamak için kölece çalıştırılan maden işçileri, kapitalizmin belirmesinden sonra bu köleliği iş sözleşmesi denen “özgür” iş beyanlarıyla çalışmaya devam etselerde; dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan maden işçisi katliamları, kölelik zamanı mesleğinin ne kadar değiştiğinin açık bir göstergesi!
Tayyip Erdoğan’ın, Soma’da yaşanan katliam sonrası, başka ülkelerde de benzeri ölümlerin yaşandığına ilişkin örneği medyada yoğun bir şekilde konuşuldu. Tayyip Erdoğan’ın 1500 işçinin öldüğü maden katliamı örneği bundan yaklaşık 70 yıl öncesine ait bir örnekti. Ezilenlerin, kapitalistlerin düşük maliyet üzerinden zengin olma planlarına dayalı, katledilmelerinin tarihi belki de bu maden katliamlarında kendini en belirgin haliyle gösteriyor:
-1942 yılında, Çin’in Liaoning eyaletinde yaşanan maden katliamında 1549 işçi öldü. Çin, II. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar madeni işletmeye devam etti.
– 1906 yılında, Fransa’nın Courriers bölgesinde yaşanan katliamda 1099 işçi öldü.
– 1914 yılında, Japonya’nın Kyuşu adasında Mitsubishi Hojyo kömür işletmelerinde yaşanan katliam sonrasında 687 işçi öldü.
– 1960 yılında, yine Çin’in Şanzi eyaletinde yaşanan katliamda, 684 kişi ölürken; katliama ilişkin bilgi otuz yıl sonra açığa çıktı.
– 1963 yılında, Japonya’da Mitsui Miike’da yaşanan katliamda 458 işçi öldü.
– 1913 yılında, Britanya Galler’de yaşanan katliamda 439 işçi öldü.
– 1972 yılında, Zimbabve’de Wankie kömür işletmelerinde yaşanan katliamda 426 işçi öldü.
– 1965 yılında, Hindistan’da Chasnala maden ocağında yaşanan katliamda 372 işçi öldü.
-1886 yılında, İngiltere Yorkshire, Oaks maden işletmelerinde yaşanan katliamda 361 işçi öldü.
-1907 yılında, ABD’de Monongah kömür işletmelerinde yaşanan katliamda 361 işçi öldü.
Yaşadığımız coğrafyada en çok iş cinayetinin yaşandığı sektörlerden biri olan madencilikle ilgili verilere baktığımızda;
-1942, Kandilli’deki katliamda 40 işçi (Cumhuriyet Halk Partisi iktidar partisi, İsmet İnönü cumhurbaşkanı idi.)
-1947, Kozlu’daki katliamda 47 işçi (Maden katliamının yaşandığı dönemde Cumhuriyet Halk Partisi iktidarda, İsmet İnönü cumhurbaşkanı idi.)
-1955, Gelik’deki katliamda 55 işçi (Katliamın yaşandığı Demokrat Parti iktidarı döneminde, Celal Bayar cumhurbaşkanı idi.)
-1960, Kozlu’daki katliamda 22 işçi
-1965, Çeltek’deki katliamda 72 işçi (Dönemin cumhurbaşkanı, eski Kara kuvvetleri Komutanı Cemal Gürsel idi.)
-1967, Kandilli’deki katliamda 17 işçi (Dönemin cumhurbaşkanı Cevdet Sunay idi.)
-1983, Kozlu’daki katliamda 10 işçi (Darbeci Kenan Evren’in atadığı Bülent Ulusu’nun başbakanlığı döneminde gerçekleşen katliamda, madende yaşanan grizu patlaması sonucu işçiler yaşamını yitirmişti.)
-1990,Yeni Çeltek’teki katliamda 65 işçi (Yeni Çeltek Kömür İşletmesi’ne ait maden ocağında meydana gelen grizu patlamasında 3 işçi yanarak 65 işçi ise göçük altında kalmıştır. Katliamın gerçekleştiği dönemde Anavatan Partisi iktidarda ve Turgut Özal cumhurbaşkanı idi.)
-1990, Amasra’daki katliamda 5 işçi (Yaşanan grizu patlaması sonrasında 5 işçi yaşamını yitirmişti.)
-1992,Kozlu’daki katliamda 263 işçi (Soma’dan sonra, bu topraklarda yaşanmış en büyük maden katliamı, Zonguldak’ın Kozlu ilçesindeki taş kömürü ocağında meydana gelen zincirleme patlamalarla gerçekleşmişti. Katliam, Turgut Özal’ın cumhurbaşkanlığı döneminde yaşanmıştı.)
-1995, Sorgun’daki katliamda 38 işçi (Tansu Çiller’in başbakanlığı döneminde, Matsan Madencilik Şirketi’ne ait kömür ocağında grizu patlaması sebebiyle meydana gelen katliamda 38 kişi göçük altına kalarak yaşamını yitirmişti.)
-2003, Ermenek’teki katliamda 10 işçi (Karaman Ermenek ‘te linyit üretimi yapan Özsayan Madencilik’e ait ocakta meydana gelen grizu patlaması sonucu göçük altında kalan 10 işçi yaşamını yitirmişti. Dev Maden-Sen Genel Başkan Vekili Tayfun Görgün katliam sonrasında yaptığı açıklamada bu işletmede, işçi sağlığı iş güvenliği tüzük ve hükümlerine uyulmadığını belirtmişti. AKP iktidarı döneminde gerçekleşen Ermenek katliamı esnasında, Recep Tayyip Erdoğan’ın 1. hükümet dönemiydi. )
-2004, Küre’deki katliamda 19 işçi (Kastamonu’nun Küre İlçesi’nde işletilmekte olan Aşıköy Yeraltı Bakır Ocağı’nda yaşanan yangın sonucu, 19 madenci yaşamını yitirmişti. 1998 yılında Eti Bakır AŞ adını alan işletme, 2000 yılında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na devredilmişti.)
-2005, Gediz’deki katliamda 15 işçi (Kütahya’nın Gediz İlçesi’ne bağlı Gökler Beldesi’nde faaliyet gösteren kömür madeninde grizu patlamasından oluşan göçük sebebiyle işçiler yaşamını yitirmişti.)
-2006, Dursunbey’deki katliamda 17 işçi (Balıkesir’in Dursunbey ilçesine bağlı Odaköy’deki maden ocağında grizu patlaması sırasında, toplam 17 işçi yaşamını yitirmiş, patlama sonrasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “Milletçe büyük bir üzüntü içerisindeyiz. Bu tür elim olayların bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum’’ açıklamasında bulunmuştu.)
-2009, Kemalpaşa’daki katliamda 19 işçi (Bursa´nın Mustafakemalpaşa ilçesindeki maden ocağında meydana gelen grizu patlaması sonrası alana giden dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, maden ocağının en son 7 ay önce denetlendiğini ve madende bir ihmalin görülmediğini belirtmişti.)
-2010, Odaköy’deki katliamda 17 işçi (Balıkesir Odaköy’de Şentaş Madencilik’e ait kömür madeninde yaşanan grizu patlamasıyla işçiler yaşamını yitirmişti. Yine aynı madende 2006 yılında meydana gelen grizu patlamasında da 17 işçi hayatını kaybetmiş, 7 işçi de yaralanmıştı.)
-2010, Gelik’teki katliamda 30 işçi (Zonguldak’ın Gelik Beldesi’ndeki, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü’ne ait yeni açılan maden ocağında yaşanan patlama sonucu oluşan göçükte işçiler yaşamını yitirmişti. Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı, yaşanan katliamı “Şanssız ve kötü bir olay yaşandı” sözleriyle açıklamıştı.)
-2013, Kozlu’daki katliamda 8 işçi (AKP hükümeti döneminde yaşanan maden katliamlarından biri olan Kozlu katliamında, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Zonguldak Kozlu Müessesesi’nde metan gazı patlamasıyla göçük altında kalan işçiler yaşamını yitirmişti. ) yaşamını yitirdi.
Kapitalist sistemin insanların yaşamlarını yok etmek üzerinden kendini en çok belirginleştirdiği bu sektör, ezilenlerin yaşamlarını almaya devam ediyor. Soma katliamının yaşanmasından sonra dahi, Zonguldak’taki maden ocağının sınavlı maden işçisi alımına 4000 kişi başvurdu. 115 kişinin işe alınacağı kadroya başvuru sayısının geçen yıla oranla çok arttığı söyleniyor. Her sene artan işsizlik oranlarının kimlerin işine yaradığının en açık göstergesi olan durum, devlet ve şirket sahiplerinin danışıklı dövüşünün bir sonucudur.
Fırat Binici [email protected] Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 18. Sayısında yayımlanmıştır.