AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Hüseyin Çelik, Soma katliamı hakkında yaptığı açıklamalarda bir gazetecinin kendisine sorduğu soruyu yanıtlarken “Fakirlere dağıtılan kömürü zenginler mi çıkarsın? Yok böyle bir mantık!” diye sitem etti. Peki, yoksulların hayatları pahasına çıkardığı kömürü aslında kimler kullanıyor?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, son 10 yılda yardıma muhtaç ailelere yapılan kömür yardımı hakkında 1 Mart 2014 yılında yaptığı açıklamayla ne kadar kömürün dağıtıldığını belirtmişti. Açıklama 2003-2013 yılları arasında dağıtılan toplam kömür miktarının 17,2 milyon ton olduğu yönündeydi. Açıklamaya göre bu süre içerisinde yılda yaklaşık 1,7 milyon ton kömürün dağıtıldığı görülmektedir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı resmi internet sitesi www.enerji.gov.tr’de 2012 yılında yayınlanan raporda 2011 yılında üretilen linyit kömürünün sektörlere göre kullanım oranları açıklanmaktadır. Rapora göre 2011 yılında 72,5 milyon ton linyit üretilmiştir. Bu miktarın %81,5’i elektrik üretimi amacıyla termik santrallerde %9’u sanayi sektörlerinde tüketilirken toplam üretimin sadece %9,4’ü konut ve işyerlerinde tüketilmektedir.
Bakanın yaptığı açıklamadaki 1,7 milyon tonluk kömür ise üretilen kömürün %2,3 ünü oluşturmaktadır.
Enerji Kimin İçin?
Enerjiye ihtiyacın kaçınılmaz olduğu tartışmaları muktedirler tarafından sıkça gündem ediliyor. Neredeyse her katliamın ardından halkın ortaya koyduğu tepkileri karşılamada devletin ve kapitalizmin asıl argümanı “bu katliamları sizin için yapıyoruz”’a çıkıyor. Nükleer, Termik, Hidrolik, Rüzgar, Güneş, Jeotermal dahil, yaşamı yok etmesi kaçınılmaz tüm enerji üretim tesislerinde, bunların “hammadde” ya da “kaynak” olarak nitelediği, yaşamın tüm bileşenlerinin işlenmesinde ve dönüştürülmesinde meydana gelen katliamlar bugün kömür madeninde yeniden belirdi.
Pek çok örnekte olduğu gibi Soma’da da insanların yıllardır yaşamlarını sürdürdükleri yaşam alanlarında, geçimlik tarım ve hayvancılık uygulamaları artık ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi. İhtiyaçlarını karşılamak için zenginleri daha da zengin edecek fabrikalarda, inşaatlarda, santrallerde ve madenlerde yaşamak zorunda kalanların ölümü sözde “vatanın, milletin” refahı için olduğundan devlet tarafından “şehit” ilan edilmişler. Peki “şehit” ilan edilmek yeter mi kalkınma, ilerleme, büyüme, gelişme yanlısı siyasal ve ekonomik iktidarların yalanlarını örtmeye?
Özgür Erdoğan
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 18. Sayısında yayımlanmıştır.