TC’nin en büyük yerli sermayesi haline gelmiş Torunlar GYO’nun da tıpkı Sabancı, Koç gibi, özendirmelerle dolu, kapitalist piramidin en altından başlayan bir hikâyesi var. 1955 yılında İstanbul’da Osman Torun’un açtığı bir çay ocağı ile başlar hikâye. Büyük oğlu Aziz Torun ise 8 yaşında hem okul okumaya hem de babasına yardım etmeye İstanbul’a gelir. Birkaç yıl sonra ortak bir bakkal dükkânı açıp ardından “nasıl olmuşsa” dükkânın tek sahibi olmuş olan Torun ailesi, seksenli yıllarda gıda toptancılığı işine girmişler. Nasıl olduğu tam olarak bilinmese de, bu yıllarda bir de inşaat deneyimi elde eden aile 1986 yılında Torunlar Gıda A.Ş’yi kurarak büyük sermaye olma yolunda ilk adımı atmış olur.
1996 yılına kadar orta düzeyde bir şirket gibi hareket eden Torunlar, aynı yıl Toray İnşaat adlı bir şirket daha kurarak tabiri caizse çağ atlar. Aynı yıllar, 28 Şubat sonrası karşımıza tekrar çıkan “yeşil sermaye” olarak bilinen yeni büyük patronların da çağ atlama yıllarıdır. Çağ atlama yılları Torunlar için patlama yılları da olmuştur; Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük toptancısı olan Ankara’daki Ankamall ve Crowne Plaza Oteli’nin de sahibi GİMAT’a ortak olarak gıda sektöründe devleşme, beraberinde 1999 yılında Bursa’da Zafer Plaza adıyla ilk AVM, yine aynı yıl Ankara’nın en büyük AVM’si olan Ankamall, Torun ailesi için bu çağ atlama ve patlama yıllarının meyveleridir. Torun ailesinin işçi kanı emerek kurduğu ve ortaklarından olduğu bu AVM’ler o yıllarda sadece başlangıç seviyesinde. İşte günümüze gelene kadar kurulan, ortak olunan AVM’ler:
2004 yılında Antalya Deepo Outlet Center,
2007 yılında Bursa’da Korupark AVM,
2010 yılında İstanbul Esenyurt’ta Torium İstanbul,
2013 yılında İstanbul’da Mall of İstanbul.
Daha onlarca AVM, rezidans, plaza diken Torun ailesi aynı zamanda Marmaris’teki Netsel Marina’nın 2005 yılından beri %44,6 hissedarı; geçtiğimiz yıldan beri Başkent Doğalgaz’ın, 2012’den beri de Paşabahçe Tekel Fabrikası’nın arazisinin sahibi. Erzincanlı ailenin küçük oğlu Mehmet Torun geçtiğimiz yıl Forbes Dergisi’nde en zengin Türkler listesinde 580 milyon dolarlık servetiyle 78. sırada yer aldı.
Bütün bu mal varlığı elbette tek başına Torun ailesinin “örnek” hikâyesindeki “yatırımlar” ile sınırlı değil. Bu sermaye devinin çok sayıda ortaklıklar ve pazarlıklar sonucu bugünlere geldiği çok açıktır. Örneğin Aziz Torun’un yeşil sermaye ile ilişkisi İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde okuduğu yıllardan Tayyip Erdoğan ile kurduğu arkadaşlık ilişkisinin gelişmesiyle oldukça yakından ilgilidir. Bu arkadaşlığın kurulduğu yılları unutamayan Aziz Torun, aynı zamanda, imam hatip lisesinde okuyanlara burs veren Ensar Vakfı’nın da kurucularındandır. Aziz Torun ile beraber eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da kurucuları arasında olduğu Ensar Vakfı, şimdilerde ise, burs vermenin dışında, farklı alanlara da el atmış durumda. Mesela son zamanlarda Kürdistan coğrafyasında adını katliamlarla duyurmuş IŞİD çetesine doğrudan lojistik destek sağlıyor. Öte yandan iki dönem boyunca Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yapmış olan Ali Coşkun’un Torunlar İnşaat’ta bir dönem Yönetim Kurulu Başkanvekilliği yapmış olması ve Aziz Yeniay gibi yıllarca belediye başkanlığı yapmış birinin şu an şirketin yönetim kurulunda olması, Torunlar GYO’nun devlet ile kurduğu ilişkinin bir başka örneğini yansıtıyor.
Son olarak Mecidiyeköy’deki Ali Sami Yen Stadı’nın yıkılıp, yerine rezidans yapılması ihalesini TOKİ onayı ile alarak tüm güvenlik tedbirlerinden muaf olan Torunlar GYO, buradaki rezidans inşaatında taşeron inşaat işçileri Tahir Kara, Ferdi Kara, Murat Usta, Menderes Meşe, Vahdet Biçer, Cengiz Bilgi, Hıdır Genç, İsmail Sarıtaş, Cengiz Tatoğlu ve Bilal Bal’ı kar hırsı uğruna iş cinayeti ile katletti. Katliamın olduğu 6 Eylül gününden bu yana katliamın sorumlusu olarak şirketin yönetim kurulundan insanlar da gözaltına alınmış, sonrasında bırakılmış olsa da çok açık ve nettir ki bu katliamın sorumlusu Torunlar İnşaat patronları ile beraber ortaklıklar kurduğu devletin kendisidir.
Fırat Binici
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 21. sayısında yayımlanmıştır.