Siparişini verdikten sonra bileğini ekrana dayayıp ödemeyi yaptı. Hamburgeri beklerken önündeki ekrandan maaşında kalan paraya baktı. GSM hattının faturası da ödenmiş, orada öğrendi. Yemeği yedikten sonra otobüse bindi; elini dayadı makineye, ikinci aktarmanın ücreti alındı. Hastaneye vardığında kapıdaki güvenlik kendisine onu beklediğini söyledi. “Monitörden otobüse bindiğinizi gördüm beyefendi geç bile kaldınız, trafik vardı herhalde.” Çipin kullanma zamanı dolmak üzereydi, doktorun yanına gitti. Bileğini açtı, doktor çipi çıkardı. Pili taktı ve gönderdi.
2015 yılı itibariyle dağıtımı başlanacak olan akıllı kimlik kartları bu kurgunun bir ön aşaması. Ana akım medyada “vatandaşa sağlayacağı yararlarla” haber edilen yeni kimlik kartları, aslında devletin organlarıyla kapitalist firmaların tekelleşmesinin yolunu açmakta. Kapitalist üretim ve tüketim ağlarının devlet tarafından desteklenip geliştirilmesi bir yana, tek kart sisteminin bir amacı da detaylarla kaybedilen zamanın önüne geçip hayatı daha fazla hızlandırmak.
Şu ana kadar açıklanan şekliyle; yeni kimlik kartları devlet eliyle düzenlenen ehliyet, pasaport, doğum belgesi ve devlet kurumlarında yapılan bürokratik işlemlerin bilgilerini barındıracağı gibi özel kişi ve firmalarca hazırlanan maaş bordroları, GSM operatörleri, toplu taşıma araçları, banka kartlarının bilgilerini de taşıyacak. Yeni kartların duyurusu yapılırken, kapitalist devletin özel şirketlerle kuracağı bu birliktelik ve bunun sağlayacağı kolaylıklar vurgulanmakta. Yani yaptığımız bütün işlemler tek karta indirgenecek. Elinde bu kartı taşıyan birey belirtilen tüm kuruluşlardaki işlemlerini hızlıca yapabilecek. Bu kartlar hızlı yaşanan hayatlara ihtiyaç duyan sistemin ekmeğine yağ sürecek. Keza bu kartların taşınma kolaylığı sağlaması amacıyla kredi kartı boyutlarında tasarlanması da tesadüf olmasa gerek.
Kartların ilk aşamada gönüllülük esasıyla dağıtılması planlanıyor. Fakat aşikâr ki, zaman içinde TC devleti vatandaşı olan herkes için bu kartlar bir mecburiyete dönüşecek. Hayatın her alanına sızacak olan bu tek kart dönemi aynı zamanda kolayca takip edilmenin de yolunu açacak. Kartların üzerinde bulunan ve yukarıda belirtilen tüm işlemleri yapabilen çiplerin her an konum da bildirebiliyor olmaları kanıtlanmış bir iddia olmasa da, yaptığımız işlemler ve sıraları tek bir merkezde depolanabilecek. Yani hepimizin her an nerede ne yaptığımızın takip edilebilmesinin yolu açılacak. Ayrıca otoriteler, kişilerin gizli kalması gereken bilgilerine rahatlıkla erişebiliyor olacak.
Hastaneden çıkıp yola koyulduğunda bileğindeki sancıyı hissetti. Kolu daha bir ağırlaşmıştı, omuzları çökmüştü. Başı önünde yürürken kontrol edilmenin ağırlığını duydu. Başını kaldırdığında güvenlik kamerasıyla göz göze geldi. Yılgınlıkla somurttu kameraya, yerdeki taşı fırlatmak istedi, yapamadı. Keşke o taşı dedesi atmış olsaydı.
Berkay Üstün
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 23. sayısında yayımlanmıştır.