Gezi Parkı’nda başlayan isyanın Taksim’i aştığı, sokaklara, meydanlara, mahallelere taştığı bir dönemde Okmeydanı’nda çatışmalar sürerken evinden ekmek almaya çıkan Berkin, polis tarafından hedef gözetilerek başından vuruldu. Berkin hastaneye kaldırıldığında öfke ve isyan coğrafyanın dört bir yanındaydı ve insanlar Berkin için sokaklardaydı. Berkin’in 269 günün ardından yaşamını yitirdiği günde de herkes tek bir ağızdan yükseltti isyanı: Unutmuyoruz. Affetmiyoruz!
11 Mart 2015’te, Berkin’in yaşamını yitirmesinin ardından tam bir yıl geçmişken, aynı ses Okmeydanı’nda, Tuzluçayır’da, Kızılay’da, Taksim’de duyuldu bir kez daha. Gezi İsyanı’ndan sonra devletin güvenlik önlemleri artmışken, devlet iç güvenlik yasasıyla sokağa çıkanların yaşamını tehdit ederken, tam da “Taksim’de kuş uçurtmayız” nidaları sürerken, Berkin’in kardeşleri “Berkin Burada, Biz Buradayız” diyerek, isyanın başladığı yerde, Taksim’de andılar Berkin’i.
İktidar yalakası birçok gazetenin manşetinde Lise Anarşist Faaliyet’in yaptığı bu eylem, “bir grup genç gaza geldi” denilerek yer alsa ve devletin düştüğü rezil durum bu şekilde örtülmeye çalışılsa, da eylemin ardından devletin ve polisin tepkisi, devletin Berkin’lerden ne kadar korktuğunu göstermeye yetti.
Devlet, daha önce maskeli fotoğraflarını gerekçe göstererek Berkin’i terörist diye yaftalamaya çalıştığı gibi bu sefer de Berkin’i yaşatanları, onu ananları, katillerden hesap soranları ”terör örgütü” üyeliğiyle suçladı. Berkin’in ve daha kardeşimizin katillerini saklayan ve koruyanlar, Berkin için Taksim Meydanı’na çıkan ve işkenceyle gözaltına alınan 8 dört liseli anarşistten dördü hakkında dava açtı.
Davanın ilk duruşması 23 Haziran’da görülecek. Yaşı 18’den küçük olan 4 kişi hakkındaki soruşturma ise devam ediyor.
Bu haber Meydan Gazetesi’nin 27. sayısında yayımlanmıştır.