90’larda o zamanki DEP’li vekillerin mecliste yaşadıklarını hatırlayalım. Leyla Zana’nın Kürtçe ettiği yemini ve sonrasında mecliste kopan kıyameti. Kürt vekillerinin yaka paça dışarı atılmalarının görüntüsü bugün hala hafızamızda.
O gün o vekillerin birer Kürt olarak meclisteki varlıkları, Türklük üzerine kurulan devlete dokunduğu için onları dokunulmazlıklarından etmiş, yıllarca hapishanede yatmalarına neden olmuştu.
İşte bugün de benzer olayları yaşamanın kıyısındayız. Kürt siyasi hareketinin parlamentodaki üyelerinin dokunulmazlıkları tekrar gündemde. Bunu gündeme getirense başkanlık hevesleriyle yanıp tutuşan Tayyip Erdoğan’dan başkası değil.
Tayyip Erdoğan bu dokunulmazlık meselesini öyle iyi kullanıyor ki, geçtiğimiz seçimlerde belli noktalarda birbirlerine yakınlaşan CHP ve HDP’nin şimdi birbirinin tam zıttı konuma düşmesini sağladı.
Başkanlık hayalinin gerçekleşmesi için kurduğu fezleke stratejisiyle Tayyip Erdoğan HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını sağlayarak bu vekilleri yargılamayı ve bu şekilde onları meclis dışına itmeyi amaçlıyor.
Ama bunun için tek başına partisinin oyları yetmediğinden kendine destekçiler arayan AKP, istediğini Kılıçdaroğlu’nun “fezlekere evet diyeceğiz” açıklaması üzerine gerçekleştirme imkanı buluyor.
Bu noktada AKP ile aynı çizgiye gelinmesi CHP içinde de tartışmalara neden olmakta. Böylece AKP’nin fezleke hamlesinin CHP’yi de zora soktuğu aşikar.
Tüm bu karmaşıklığa rağmen AKP’nin fezlekeleri bir şekilde meclisten geçirereceğini, en nihayetinde HDP’li vekilleri meclis dışına atacağını söylemek çok da zor değil.
Çünkü, AKP; gücünü ve avantajını seçimlere hile katmaktan rüşvet ve yolsuzluklara, politik manevra yeteneğinden mağdur edebiyatına kadar pek çok yolla kuruyor. Üstelik elinde bulundurduğu yargıyı, medyayı, üniversiteleri ve STK’ları etkin bir şekilde kullanıyor. Bankaları ve şirketleri de kendi ekonomik sistemine angaje eden AKP, orduyu bile kendi özel güvenliği gibi kullanıyor. Kısacası iktidar, bu yönleriyle devletin kendisi olmuş durumda.
HDP ise kendisini yok etmeye çalışan devlete karşı mücadele yürüten Kürt halkının bir stratejisi. HDP’li vekillerin fezlekeler yoluyla meclisten atılmaları da Kürtler için yeni değil.
Öyleyse, HDP’nin meclisten çıkarılması, AKP için mutlak bir kazanım doğurmayacaktır. Fezlekelerin ardından dokunulmazlıkların kaldırılması, Erdoğan’ı başkanlık hayaline bir adım daha yaklaştırsa da, Kürt halkının özgürlük mücadelesi bu yolla sönümlenecek, yok olacak değildir.