Yüzlerce kişinin katledildiği patlamalardan sonra, kamusal herhangi bir yerde herhangi bir sebep yokken, devletin kolluk kuvvetleri tarafından, eskisinden çok daha fazla üstünüzün veya çantanızın aranmasıyla karşılaşmışsınızdır. İçinde olduğumuz şiddet ortamı dolayısıyla “güvenlik kuvvetleri”nin yaptığı neredeyse her eylem meşru gibi gösterilmeye çalışılsa da, en basitini düşünürsek, üstünüzün aranması dahi o kadar kolay değildir. Bu yazıda mekânsal veya zamansal olarak birçok çeşidi olan arama türlerinden, durdurma sonrası arama ve önleme araması konu edilmiştir.
Öncelikle söylemek gerekir ki, yolda yürürken polis sizi kafasına göre durduramaz. “Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu”na göre, ancak bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek amacıyla durdurma yapılabilir. Durdurma yetkisini kullanabilmesi için, kolluk görevlisinin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime göre, durdurulacak kişinin suç işlediği veya işleyeceği yönünde makul bir şüphenin bulunması gerekir. Her ne kadar bu ifadeler hukuken yetersiz ve muğlak ifadeler olsa da durdurma işleminin keyfi olarak uygulanamayacağı düzenlenmiştir.
Durdurma durumunda, polis size durdurma sebebini bildirmelidir; eğer kendiliğinden bildirmezse, neden durdurulduğunuzu polise sorabilirsiniz. Polis sizden kimliğinizi göstermenizi isteyebilir, ama ondan önce siz de polisten kimliğini göstermesini isteyebilirsiniz. Kimliğiniz yanınızda değilse, polis size, kimliğinizi ispatlamanız için gerekli kolaylığı sağlamak zorundadır.
Durdurma işleminden sonra, arama yapılabilmesi için, üzerinizde silah veya tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphenin varlığı gerekir. Eğer böyle bir şüphe varsa (örneğin ceketinizin altında bel kısmında silah kabzasına benzer bir şişlik varsa) bu halde polis sizi el ile dıştan arayabilir. Buna üst yoklaması veya sıvazlama araması denir. Bu arama, kişinin cinsiyetinde bulunan görevli tarafından yapılır ve kabaca kişinin üstünü yoklamaktan öteye geçemez. Bu aşamada sizden üstünüzdekileri çıkarmanız veya eşyalarınızın aranması istenemez. Üst aramasında ancak, kişinin kanunlara göre izin verilmeyecek bir şeyi taşıdığına ilişkin makul şüphenin bulunması ve aramanın amacına başka türlü ulaşılamaması hâlinde, üstünüzdekileri çıkarmanız istenebilir.
El ile dıştan kontrol hariç, kişinin üstü ve eşyasının aranması ancak yetkili kolluk amirinin emriyle yapılır ve bu karar 24 saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Yani üstünüzün kaba olmayan detaylı araması düşündüğünüzden çok daha ciddi bir durumdur. Önemle belirtmek gerekir ki eşyanız mümkünse elektromanyetik cihazlarla, değilse “beş duyu organı aracılığıyla” aranır. Örneğin polis çanta gibi kapalı bulunan eşyalarınızı açamaz. Polis kimi zaman sizden çantanızı açmanız istese de; bu durumda çantanızı açmak zorunda değilsinizdir. Herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın yapılan “yoklama araması”nda polis çantanızı ancak eliyle kontrol edebilir, açamaz. Arama yapmak isteyen polis sizi çantanızı açmaya zorlarsa, bununla ilgili herhangi bir mahkeme kararı olup olmadığını sorabilir, karar yoksa aramaya ilişkin tutanak tutulmasını isteyebilirsiniz.
Ancak unutmamak gerekir ki, bu yazının konusu durdurma sonrası aramalardır. Mahkeme kararıyla yapılan önleme aramalarındaysa hukuksal durum daha farklıdır.
Av. Gökhan Soysal
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 33. sayısında yayımlanmıştır.