Avcılar Belediyesi taşeron işçilerinin direnişi; Taksim Gezi İsyanı sırasında gönüllü doktorluk yapan ve muhalif kimliğiyle bilinen Belediye Başkanı Handan Toprak’ın taşeron patronuyla olan işbirliğine karşı, iki aya yakın bir zamandır sürüyor. Meydan Gazetesi olarak Avcılar’daki direniş çadırında işçileri ziyaret ettik; Hasan Yıldız ve Senem Tarhan’la işten atılma süreçlerine ve sendikal mücadelelerine dair konuştuk.
Meydan Gazetesi: Merhaba, bize direniş sürecinden bahseder misiniz?
Hasan Yıldız: 13 yaşımdan beri çeşitli işlerde, 21 aydır da Avcılar Belediyesi’nde çalışıyordum. Avcılar Belediyesi’ne geldiğimizde, bize dediler ki: “Bütün Avcılar’ın temizliği sizden sorulacak. İşinizi tam yaparsanız size kimse karışmaz”. Tam yaptık ama zulüm sürdü.
Senem Tarhan: Ben 13 aydır çalışıyordum. Belediye başkanının kendisi de kadın olduğu için kadınları destekleyeceğini söylemişlerdi, öyle olmadı. Bizim işte, söylenen bölgeyi temizlerseniz 3-5 dakika dinlenebilirsiniz. Biz dinlenmeye gidince fotoğraflarımız çekildi, tutanaklar tutuldu. Sokakları temizliyoruz; elimizi yıkayabileceğimiz lavabomuz, oturup yemek yiyebileceğimiz bir yer yok. Soyunma odası dedikleri yere ahır da diyebiliriz. Sürekli mobbing uygulanıyordu. Bütün bunlara karşı sendikalı olduk, baskı daha da arttı.
Sendikal faaliyetten rahatsız oldular yani?
S.T: Evet, Gezi Direnişi’nde gönüllü doktorluk yapan, sorsanız “devrimciyim” diyecek olan bir belediye başkanımız var. Ama belediyede 3 ay önce sendikal örgütlenme başladıktan sonra işten atılmalar çoğaldı. Sendikaya üye olursak işten atılacağımıza dair tehditler, üyeysek üyeliğimizi çekmemiz için “telkinler” almıştık zaten üstlerimizden.
İlk önce 32 işçiyi çıkardılar. 500’e yakın işçi toplandık, 3 günlük iş bırakma eylemi yaptık arkadaşlarımız işe geri alınsın diye. Sonra 7’si kadın -ben dahil- 15 kişi daha atıldı. Her gün 3’er 5’er sürüyor işten atmalar.
H.Y: Amirlerin ve memurların zulümleri çoktu. Su içsek bile fotoğraflıyorlardı. Lavaboya gitmemiz tehdit konusuydu. 15 dakikalık kahvaltı molasından 14. dakikada dönmemiz gerekiyordu. Sendikalı olduktan sonra daha fazla bölgenin temizliğini verdiler, bizi yorarak yıldırmaya çalıştılar.
Avcılar Belediyesi’nde, işten atılan sizler dışında, sendikanın başka üyesi var mı?
S.T: Belediyede yaklaşık 600 kişi çalışıyor ve işçilerin 470’i sendika üyesi. Yani çalışmaya devam eden birçok arkadaşımız var. Onların da işten atılacaklarını düşünüyoruz. Son süreçte işten atılanların sayısı 100’ü geçti.
Şimdi ne yapmayı düşünüyorsunuz?
S.T: Direnişimiz 40 gündür sürüyor. Haklıyız, bu nedenle kazanıncaya kadar buradayız.
H.Y: Bunca işçinin iş akdini 25/2. maddeyle feshettiler. Tazminat ödememek için sicilimizi karartıp adımızı hırsıza çıkardılar yani.
S.T: Ne yapmışız? Çöplerini mi çalmışız, çalı süpürgelerini mi? Ne çaldıysak bize onu söylesinler. Hukuki işlemlerimizi başlattık ama yetmez. Başta dediğimiz gibi, direnişi sürdüreceğiz. İşimize geri dönmek istiyoruz ve tüm halkımızdan dayanışma bekliyoruz.
Röportaj için teşekkür ederiz. Meydan Gazetesi olarak, direnişinizi dayanışmayla selamlıyoruz.
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 34. sayısında yayınlanmıştır.