Bugün Hürriyet’te yayınlanan yazısında “AK Parti’de yeni dil, yeni politikalar olacak mı?” sorusunu soran Abdulkadir Selvi, siyasi yasakların kaldırılmasıyla ilgili yapılan referandumu hatırlatıyor.
“Evet”in yüzde 50.16 oranla, sadece 75.066 oy farkıyla kazandığı 1987 referandumda siyasi yasakların kaldırılmasıyla 1 cumhurbaşkanı, 3 başbakan çıkmıştı. Günümüz muhalif “Hayırcı”ları, “bir oy”un bile ne kadar önemli olduğunu vurgulamak için 16 Nisan Referandumu öncesi, dönemin iktidar partisinin “Evet”i, muhalefet partilerinin “Hayır”ı desteklemiş olduğu 1987 referandumunu dillerine pelesenk etmişlerdi. Ne oldu da Abdulkadir Selvi de bunu gündem etti?
Büyük şehirlerden başlayarak bir dip dalganın geldiğini, Özal’ın 1989 yerel seçimlerinde büyük şehirleri kaybedince gerilemeye başladığını, SHP ve Refah Partisi’nin yükselişe geçtiğini, AKP’nin de büyük şehirleri kaybetmesinin bir erken uyarı olarak alınması gerektiğini söylüyor. AKP içinde tartışılan da bu: “Bu durumda Kürt politikamız ne olacak? Bu mesajı dikkate alıp, sosyal ve sivil çözümü mü gündemimize alacağız yoksa mevcut uygulamaları mı güçlendirerek sürdüreceğiz?”
Selvi okura soruyor; AKP içinde, hatta devletin türlü derinliklerinde türlü bağlantıları olan Selvi. Bilgiyi kaynağından alıp süsleyerek topluma servis eden Selvi. Biz de Selvi’ye soralım; “Sen bilmeyeceksin de ben mi bileceğim, biz mi bileceğiz?”
Nedim Ciran