Türkiye küme düşmüş diye yazmış bugün Necati Doğru. Dış politikada hem Avrupacı hem de “Arap yanlısı” olunmaz diyor. AKP’nin Davutoğlu dönemindeki “Stratejik Derinlik” politikasının, “onurlu yalnızlık” politikalarına evrildiğinden bahsediyor. Avrupa’nın hukuku ve ortak aklı merkeze alan siyasal işleyişlerinin yerine; Cumhurbaşkanı’nı merkeze alan yasama, yürütme, yargıyla işletilecek sistemin varlığını eleştirmiş. İçi çürümüş Avrupa söylemleri, altı boş propagandadır demiş.
Doğru. Hükümet ne zaman siyasi ya da ekonomik bir krizle karşı karşıya kalsa, Avrupa karşıtı söylemlerle beraber olmayan bir gündem yaratılıyor, sonra “Eyy Avrupa”… Ne zaman adaletsizlikler, yolsuzluklar açığa çıksa, haçlı orduları ve Türkiye’nin güçlü olmasını istemeyen dış güçler devrede!
Doğru. Bu söylemler artık devletin dış politikası haline gelmiş durumda.
Peki, bu söylemler sadece hükümet ve yanlıları tarafından mı yükseltiliyor? Yazdığın gazetenin geçen gün attığı manşeti okumadın mı Necati Doğru? Yunanistan’a nota verilme çağrısını hangi yandaş gazete attı?
Bir yandan bunlar bayat laf, boş avunma, içe propaganda deyin; bir yandan da bu söylemi besleyin! İç mihraklar, dış düşmanlar, hain işbirlikçiler diye diye hedef gösterin, sonra bu söylemler devlet politikası haline gelince muhaliflik yapın!
Dış düşman-iç mihrak diyalektiğinin ağababası Soner Yalçın sizin gazetede yazmıyor galiba!
Sen iyisi mi yazdığın gazeteyi arada bir oku; neyin Sözcü’sü olduğunu bir düşün!