Onların medyasının yandaş yazarları arasındaki kavgaları, tartışmaları ilgiyle takip etmekteyim. “Yiyin birbirinizi, oh olsun!” mantığından dolayı değil, birbirlerine attıkları iftiralar, ithamlar arasında bilgisine sahip olmadığımız bir sürü mesele de böylece gün yüzüne çıkmış oluyor.
Özellikle referandumdan bir süre önce iyice yoğunlaşan tartışmalar, bugün İslamcılar ve modern muhafazakarlar arasında büyük kavgaya dönüş durumda. Yeni Şafak’tan, Akit’e, Sabah’tan Star’a tüm yazarlar birbirlerine ateş kusuyor.
İslamcılar, modern muhafazakarları esas tehlike olarak ilan edip Erdoğan’ı yanlış yönlendirdiklerinden dem vurarken; modern muhafazakarlar da Gülen Cemaati’nin yaptıklarının, diğer cemaatler ve İslamcı gruplar tarafından da yapılabileceğini söylüyor.
ROK da bugünkü yazısında, modern muhafazakar kanatta yer aldığını ustalıkla gösteriyor. Erdoğan devrimi diye adlandırıyor, içinde bulunduğumuz süreci. AKP diyor, temelde Recep Tayyip Erdoğan hareketidir! Bugün, Tayyip Erdoğan’ın partiye geri dönüyor olmasını, AKP içi tüm tartışmaların sonu olacağı olarak ilan ediyor.
ROK, Erdoğan’ın AKP tanımlamasını 11 madde halinde sıralamış. Hepsinin vurgusu şu; dine ve dini değerlere saygılı ama din üzerinden siyaset yapmayan çizgi. ROK, olması gerektiğine inandığı AKP’yi Erdoğan’ın ağzından kaleme alıyor, biz siyasi cemaat değiliz diyor!
İslamcı kanat, ROK benzeri yazarlara dikkat etmek gerektiği konusunda haklı. Söylemek istediğinizi, Tayyip Erdoğan referanslı söylediğinizde yandaşlar arasında kimse size bulaşamıyor!
Hasret bitiyor demiş ROK, Erdoğan’ın partiye dönmesinin bütün sorunları çözeceğinden emin bir şekilde. Sanki Erdoğan, zaten partinin lideri değilmiş gibi! Ama dikkat et, tarih senin gibi yalakaların, kör iktidar bağnazlarının kendi iktidarları tarafından harcanmasıyla dolu.