Medya Gündem Kurması diye bir terim vardır iletişim bilimlerinde. Biz düşünmesek bile, neyin önemli olduğu hakkındaki düşüncelerimizi şekillendirmeye ve böylece bize ne hakkında düşüneceğimizi söylemeye niyetli kitle iletişim araçları vardır. Bu durum, yani bilginin böyle yönlendirilmiş bir şekilde yayılma durumu, manipülasyon tartışmalarını iletişim bilimlerinin gündemine sokmuştur.
Manipülasyon, yönlendirmedir, etki altına almadır. Haberler, okuyucuya ulaşmadan önce medya patronları tarafından şekillendirilen bilgiler aracılığıyla, iktidarların halkı kendi ideolojileri doğrultusunda biçimlendirmelerine olanak verir. Manipülasyon tartışmalarının merkezinde bu yer alır.
Hürriyet gibi “çok satan gazeteler” bu işi ustaca yapanlardan. Bu işi iyi yapacak yazarlara ihtiyaç vardır. Akif Beki, Hürriyet için bu usta manipülatörlerden birisi. “Erdoğan’ın mesajını gördün mü?” başlıklı yazısında, aynı gazetede yer alan Ertuğrul Özkök’e laf atıyor. Beki farklı düşünüp yazıyor, Özkök farklı… Farklı düşünceden insanları bir araya getiren, ne kadar da demokratik bir gazete şu Hürriyet!
Tam bir oyun. AKP içerisindeki iç savaşı, RTE’nin akıllıca bir şekilde sonlandırdığından bahseden Beki, RTE’nin mesajlarını doğru anlayıp anlamadığını soruyor Özkök’e. Asıl mesajları Özkök’e değil; alttan alta bize veriyor. Birbirleriyle girdikleri üsluplu ama sert tartışmalarda, iki yazarın da gerçek olgu olarak ortaya koydukları sübliminal mesajlar, tartışmalarının “güzelliğinde” eriyip gidiyor.
Ama bugün farkında olmadan ağzındaki baklayı çıkarmış Beki. Yazısının sonunu şöyle bitirmiş; Biz didişirken arada kalanlar düşünsün… Ezilenin ezildiğinden haberi yoksa, ruhu bile duymuyorsa… Haybeye beni de meşgul etmesin demiş.
Boşu boşuna demiyorum, onların medyası diye. Yanlış anlaşılmasın, Beki gibi Özkök gibi kuklaların değil, onları iple oynatanların medyası!