İsrail ile TC devletleri arasında “ezan krizi” başladı.İsrail Devleti Kudüs’te ezan okunmasını bir süredir yasaklama kararı almıştı. Geçtiğimiz 10 Mart’ta alınan bu karara göre ezanın gece 23.00 ile sabah 07.00 saatleri arasında hoparlörle okunmasına yasak getiren tasarı İsrail parlamentosu Knesset’teki ilgili komisyonda yapılan oylamada 55’e karşı 48 oyla geçmişti.Tasarı henüz parlamentonun nihai onayından geçmedi.
Tasarının kabul edilmesinin üzerinde iki ay geçmesine karşı bu süreç boyunca kayda değer bir tepki vermeyen Türkiye,dün Cumhurbaşkanı Erdoğan aracılığıyla bu karara tepki gösterdi.Erdoğan konuşmasında İsrail Devleti’nin uygulamalarını eski ABD’deki ırkçı dönemler ve Güney Afrika apartheid rejimi ile eşitleyerek ezan yasağı konusunda ise şunları söylemişti: “…Bize her fırsatta din ve vicdan özgürlüğünden dem vuranların bu adımı onaylaması ibretliktir. Kudüs semalarından ezanın susturulmasına izin vermeyeceğiz”
Erdoğan konuşmasında Kudüs konusuna da değinerek,Mescid-i Aksa’nın Harem -üş Şerif ve Kubbet -ül Sahra’yı da kapsadığını belirten mesajlar vermişti.
Mescid-i Aksa’nın yanı sıra Yahudiler, Kudüs tapınağı olarak adlandırdıkları Kubbet -ül Sahra’yı da kutsal olarak kabul ediyor.
Bu açıklama üzerine bugün İsrail’den gelen açıklamada Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Emmanuel Nahşon, “Kendi ülkesinde insan haklarını sistematik şekilde ihlal eden biri, bölgedeki tek gerçek demokrasiye ahlak vaazı vermemeli” dedi.İsrail bugün yaptığı bu açıklamanın ardından bir başka diplomatik adım atarak Tel Aviv Büyükelçisi Kemal Ökem’i de Erdoğan’ın İsrail hakkındaki açıklamaları nedeniyle İsrail Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı.