ROK, bugünkü yazısıyla önemli bir toplumsal soruna değinmiş! Yazısının ismi Beyinsel Elit Yoksunluğu…
Önce baktım acaba biyolojik bir rahatsızlık mı bu durum diye? Yok, bulamadım. Sonra belki psikolojik bir rahatsızlık da olabilir diye taradım. Ama yine yok! Beyinsel Elit Yoksunluğu diye bir hastalık yok…
“Olağanüstü koşullarda”, toplumsal olarak geçirilen bir sendrom ya da sosyolojik bir olgu olabilir diye düşündüm. O da değilmiş!
Adam üç gündür yazıyor. Bilirsiniz, ROK boş konulara değinmez! Tekrar tekrar okudum. Evet, akademisyenlerden rahatsızlığını açıkça dile getirmiş, yetersizlermiş ve bilgi birikimlerinin ROK’u tatmin edemediği açık. Ama ısrarla vurguladığı “üzücü ama gerçek” olan durumu hala anlamış değilim!
Özgür bilginin değil de sistemin işine gelenin anlatıldığı yerleri, devletin müfredatına ve devletin kafasına uygun insanlarla dolduracaksınız; sonra bu bilgi-işlem dairelerinden yaratıcılık, dehalık bekleyeceksiniz! Bunları arayacağın en son yer akademi. Dün de böyleydi, bugün de böyle.
Sen zihnini bunlarla meşgul etme ROK. Sonra beyinsel elit yoksunluğu geçirirsin!