Bir günlük gazetede yazan bir köşe yazarı için, en kötüsü bir başka köşe yazarının aynı şeyleri yazması, yani pişti olmaktır. O zaman yazar,okuyucusu gözünde özgünlüğünü yitirir, okur gazeteyi almaktan vazgeçebilir.
İşte Akşam’daki “Masada olmazsak Mönüde oluruz” haberi bana bunu hissettirdi. Dün ben aynısını yazmıştım. Hatta acaba biraz sert mi kaçtı diye de tereddüt etmiştim. O masada avlananların, aslında av hayaliyle gidenler olduğunu ifade etmiştim. Şimdi bunu Akşam’da okuyorum.
Demek ki içine atıldıkları kaynar su dolu kazan iyiden iyiye ısınmaya başlamış ki, aldıkları kokudan kazanın içinde olduklarını yeni yeni fark ediyorlar.