İdlip’de cihatçı çeteler arasında çatışmalar, TC destekli Ahrar -uş Şam’ın geri adım atması ile sonuçlanmıştı. Çatışmaların son bulmasıyla, en güçlü bileşeninin, El Kaide’nin Suriye kolu Nusra olduğu Heyet Tahrir -eş Şam (HTŞ), Ahrar-us Şam’dan sınır kapılarını aldı, İdlib’deki kontrolünü artırdı. Ahrar’in ise güçlerini, İdlip’in güneyindeki Hama sınır bölgesine kaydırdığı öğrenildi. HTŞ’nin ise, Cilvegözü sınır kapısının Suriye tarafındaki Bab el Hava ile Hirbet el Cüz sınır kapılarını kontrolüne aldığı öğrenildi. Halen İdlip genelindeki 156 yerel yönetim biriminden 86’sı ise HTŞ kontrolünde bulunuyor.
Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlip kenti, 2015 Nisan ayında Nusra ve Ahrar’ın en güçlü iki bileşeni olan, Fetih Ordusu adlı cihatçı çete koalisyonu tarafından ele geçirilmiş ve burada bir emirlik ilan edilmişti. Aynı yılın Ekim ayında Rusya’nın aktif şeklide savaşa dahil olması ile birlikte, kentte Rejim-Rusya kuşatması ve bombardımanları artmıştı.
İdlip’in güneydoğusundaki Halep’in de geçtiğimiz yılın sonlarında tamamen Rejim’in eline geçmesi sonrası başlayan Astana Görüşmeleri ile Ahrar ve Nusra arasında daha önceden var olan nüfuz alanları mücadelesi çatışmaya dönüşmüştü.Garantörleri arasında Ahrar -uş Şam’ın “müttefiki” TC’nin olduğu Astana Görüşmeleri’nde Nusra, IŞİD ile birlikte dışlanarak “ateşkes kapsamı haricinde” tutulmuştu.
Bölgede Heyet Tahrir -eş Şam’ın hakimiyetini perçinlemesi, bir başka deyişle TC müttefiki Ahrar -uş Şam’ın yenilgisi ise, olası bir işgal operasyonu için Efrin’i batıdan ve güneyden kuşatmayı uman TC’nin de bu planını şimdilik ertelemesi anlamına geliyor. Bunun yanı sıra Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) geçtiğimiz haftalarda bir bildiri yayınlamış ve TC ile Rusya olarak kast ettiği “dış güçlerin bölgeye girmesini kabul etmediklerini” belirtmişti.