Son 24 saatte Myanmar’ın batısındaki devlet şiddeti ve katliamlardan kaçan on binlerce Arakanlı’nın Bangladeş sınırını yürüyerek ve botlarla geçtiği açıklandı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) sözcüsü Vivian Tan tarafından yapılan açıklamada, devlet şiddetinin arttığı 25 Ağustos’tan bu yana yaklaşık 60 bin Arakanlı sivilin Bangladeş’e ulaştığı belirtildi. Öte yandan Myanmar devleti adına yapılan açıklamada ise, son yaşanan şiddet olayları nedeniyle en az 400 sivilin yaşamını yitirdiği ve bu sivillere ait 2600 evin yakıldığı ifade edilirken, tüm bu katliam ve ev yakmalardan Arakan Rohingya Kurtuluş Ordusu’nu (ARSA) sorumlu tutuldu. Ancak Bangladeş’e kaçan Arakanlılar ordunun bir kundaklama ve katliam kampanyası yürüttüğünü belirtiyor. Arakan’lı göçmenlerden biri olan 60 yaşındaki Celal Ahmed “Ordu 200 kişiyle köye geldi ve yangın çıkardı. Tüm evler yok oldu. Oraya geri dönersek askerler üzerimize ateş açar” diye konuştu.
Arakan’da Dünden Bugüne Devletlerin Katliam Politikaları
Eski bir Britanya Krallığı kolonisi olan eski adıyla Burma’da (Birmanya / Myanmar), 1948’de sömürgecilerin bölgeden çekilmesiyle Arakan bölgesinin yönetimi yeni sömürgeci Myanmar devletine devredildi. Arakan’da etnik ve dini kutuplaşma politikası izleyen Myanmar Arakan’da 1960’lardan itibaren , Budist Rakhineler’i destekleyerek, Müslüman nüfus ağırlıklı Rohingyalar’a karşı kışkırttı. Devletin kolluk güçlerinin de katılımıyla, para militer terör çeteleri haline dönüştürülen Budist Rakhineler tarafından Arakan’da sayısız katliam,kundaklama ve zorla göç ettirme olayları yaşandı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, etnik temizlik kavramıyla Myanmar devletini suçladı ancak, katliamları caydıracak somut bir karar almadı.
Myamnar’ın Arakan bölgesinde yaklaşık 1.1milyon Rohingya yaşıyor. Ancak Myanmar devleti Bangladeş’den gelen “yasa dışı göçmenler” olarak nitelendirdiği Rohingyalar’ın, bölgede yaşamak dahil hiçbir hakkını tanımıyor.