İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi İç Anadolu bölgesi hapishanelerinde bulunan hasta mahpusların durumlarına ilişkin rapor hazırladı. Mahpuslar ve yakınları tarafından yazılan mektuplar, derneğe başvurular ve avukatların hasta müvekkilleri tarafından derneğe iletilen bilgilerden yararlanılarak hazırlanan raporda İç Anadolu bölgesi hapishanelerinde tespit edilen 122 hasta mahpusun durumlarına, sorunlarına ve cezaevi koşullarına ilişkin bilgiler yer alıyor. Raporda, İç Anadolu bölgesi hapishanelerinde tespit edilen 122 hasta tutuklunun sağlık durumları, sorunları ve cezaevi koşullarına ilişkin bilgilendirmede bulunuldu. Hapishanelerdeki mahpusların sağlık dosyalarında örgüt isimlerinin yer aldığı ifade edildi.
Hazırlanan rapor, İHD Ankara Şubesinde yapılan basın toplantısında İHD Ankara Şube Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü Nuray Çevirmen tarafından açıklandı. Çevirmen, hasta mahpusların özel hastalıklar dışında büyük oranda benzer kronik hastalıkları olduğuna dikkat çekerek mahkumların yeterince hareket imkanına sahip olmaması, sportif faaliyetlerden, gün ışığından yeterince yararlanamamaları, fiziki ve hijyenik koşulların yetersizliği gibi olumsuz koşulların sağlık sorunlarının artmasına neden olduğunu kaydetti. Hastanelerde yeterli sayıda doktorun bulunmadığına dikkat çeken Çevirmen, pek çok hapishanede haftada sadece iki yarım gün doktor bulunduğunu söyledi.
Hastaların sağlık dosyaları üzerinde örgüt ismi yazılmasının hasta doktor ilişkisine zarar verdiğini belirten Çevirmen, mahkumlara çoğunlukla kelepçeli muayene dayatıldığını, diş tedavisinin dahi kelepçeli yapıldığı durumların olduğunu kaydetti. Çevirmen, pek çok hastanın kelepçeli muayeneyi kabul etmediği için hiçbir işlem yapılmadan hapishaneye geri döndüğünü belirtti. Çevirmen, hasta mahpusların tetkik sonuçları ve raporlarının kendilerine verilmediğini iddia ettiğini belirterek, revire çıkarılmalarında ve hastane sevklerinde sorunlar yaşandığını söyledi. Raporlarında periyodik muayene yapılmasının gerekli olduğu belirtildiği halde mahpusların gereken sürede kontrollerinin yapılmadığını kaydeden Çevirmen, yapılan işlemlerin tam iyileşme sağlamaktan ziyade ağrıları azaltma, süreci uzatma ve kontrol altında tutma gibi işlemler olduğunu kaydetti.
Bazı hastaların tedavileri için gerekli ilaçların idare tarafından karşılanmadığına dikkat çeken Çevirmen, hastalığı nedeniyle kendi başına hayatını sürdüremeyecek durumdaki hastaların infaz erteleme başvurularının kabul edilmediğini, bu yüzden ölüm sınırına geldiklerini vurguladı. Çevirmen, bazı hasta mahpusların diyet yemekle beslenmesi gerektiği halde verilen yemeklerin buna uygun olmadığını kaydederek, özellikle atak geçiren hasta mahpusların sağlıklı mahpusların yanında ve kalabalık koğuşlarda olması gerektiği halde F tipi ya da hücrede kalmalarının hayati risk oluşturduğunu söyledi.
Hasta mahpusların yaşadığı sorunların çözüm üretilmeden ortada durduğunu belirten Çevirmen, hasta mahpusların acil ve kalıcı tedavilerinin yapılması, hapishane koşullarında tedavileri yapılamayanların da acilen infazlarının durdurulması gerektiğini kaydetti. Çevirmen, hapisanelerdeki sağlık personeli sayısının artırılmasını talep ederek, hastaların ring araçları ile değil, ambulanslar ile hastanelere sevk edilmeleri gerektiğini, ayrıca revire çıkarılma ve hastane sevklerinin hızlandırılması gerektiğini kaydetti. Çevirmen, kelepçeli muayene ve tedaviden vazgeçilmesi gerektiğini belirterek, hapishanelere bağımsız sağlık kurumlarının girmesine ve inceleme yapmasına izin verilmesi gerektiğini söyledi.