Müftülük Yasası’nın Meclisten geçmesinin ardından açıklama yayınlayan Anarşist Kadınlar, tüm kadınları, kadınların yaşamlarına saldıran yasalara ve bir bütün olarak erkek devlete karşı direnmeye ve özgürleşmeye çağırdı.
Müftülere nikah kıyma yetkisi veren “Nüfus Hizmetleri Kanunu ile bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” kadınların tepkilerine rağmen TBMM Genel Kurulu’nda görüşüldü. AKP’li vekillerin oyları ile müftülere nikah kıyma yetkisi veren 6.madde de kabul edildi. Tasarının ardından açıklama yayınlayan Anarşist Kadınlar, uzun zamandır sürdürdüğü ve özellikle son süreçte çalışmalarını hızlandırdığı yasa tasarısına dikkat çekerek, “toplumun muhafazakarlaştırılması” stratejisinin bir uzantısı olarak, gündelik yaşamlara yansıyan birçok uygulamaya tanıklık etiklerine dikkat çekildi.
İktidarın kadına yönelik söylemlerinin ve politikalarının muhafazakarlaştırma stratejisi doğrultusunda şekillendiğinin altının çizildiği açıklama şu şekilde:
“Son süreçte “12 yaşından büyüklerin kendi rızasıyla evlenebilmesi” gibi maddeler içeren yasa, önce iptal edilmiş, sonrasında kabul edilmişti. “Müftülerin de nikah kıyma yetkisi”ni içeren ve meclisten henüz yeni geçmiş olan yasa da iktidarın kadına ve kadın üzerinden topluma yönelik bir stratejisi olarak düşünülmelidir. Zaten mevcut olan zorla evlendirmelerin söz konusu bu yasa ile daha da kolaylaştırılacağı, erkek devlet eliyle kadının mağduriyetinin daha da arttırılacağı ve sürekli hale getirileceği aşikardır.
‘Erkeklik tasarısını tanımıyoruz’
Erkek iktidarlar kadına yönelik yaptırımları aracılığıyla öncelikli olarak kadını ve bütün bir toplumu kontrol etmek ister. Bizler erkeklikle beslenen ve bu erkekliği süreklileştiren bir kurum olarak devletin kadın kimliğine ve bedenine yönelik bir saldırı aracı olan yasalarını tanımıyoruz. Anarşist Kadınlar olarak, bugün tartışmakta olduğumuz bu yasanın ve bununla beraber toplumda geliştirilmek istenen yeni algının karşısında mücadele etmenin, topyekûn özgürlüğümüz için bir zorunluluk olduğunu düşünüyoruz. Kimliğimizin de, bedenimizin de ve bütün bir yaşamımızın da bizim olduğunu bilerek, tüm kadınları kadınların yaşamlarına saldıran bu yasalara ve bir bütün olarak erkek devlete karşı direnmeye; direnerek, hep birlikte özgürleşmeye çağırıyoruz.”
(JinNews)