İstanbul Ayazağa’da bir restoranın motorlu kuryesi Engin Kömürcü sipariş yetiştirmeye çalışırken kamyonla çarpışarak yaşamını yitirdi.
Her gün “30 dakikada yemek kapında” gibi motor kuryelerin ölüme yollandığı “kampanyalar” bir can daha aldı.
Olayın görgü tanığının anlattıkları;
“Şu restoranların motorlu kuryeleri ile ilgili durum artık devletin belli yaptırımlarla el atması gereken hale çoktan geldi. Bu sabah gözümün önünde gencecik bir çocuk öldü yine…
Aşırı hız ve dikkatsizlik sonucu önündeki kamyona çarptı. Kafasına taktığı çeneden açılır yarım kask o kadar kalitesiz ki paramparça olmuş, kafasından oluk oluk kan akarken öldü çocuk. Kazayı gördüğüm an ben de motorun üzerindeydim. Kenara çekip yanına koştum, nabzına baktım, genç bir arkadaş daha geldi o da baktı. Nabız alamayınca birbirimize baktık. Gözlerimle onayladım diğer arkadaşı. Ayağa kalktı ‘Arkadaşlar Allah rahmet eylesin’ dedi. Motorcunun çarptığı kamyonun sürücüsü kafayı yedi. Hüngür hüngür ağlamaya başladı koskoca adam. Eli ayağı boşaldı yere düştü. Onu sakinleştirmeye çalıştık bir de. Çocuk diyorum bak… Üzerinde sadece yağmurluk var. Korumalı motosiklet montu yok, kafasında 150 liralık naylon kask var. Ki bu çocuk kaskını takmıştı. Yüzde 90’ı o kaskı da takmıyor. Hiçbir sürüş eğitimi yok. Sadece bize yiyecek içecek bir şeyler yetiştirmek için aceleleri var.
Bu çocuklarla ilgili artık bir şeyler yapılması gerekiyor. Biz mi acele etmeyi bırakırız, yoksa başka önlemler alınması için gerekli yerlere baskı mı yapılır bilmiyorum ama bir şeyler yapılması şart. Son üç ayda şahit olduğum yedinci kaza ve bunların iki tanesinde gencecik çocuklar öldü. Gerçekten asgari ücret için göz göre göre ölüme sürmenin manası yok.”