Posted by Seyri Sokak on Freitag, 26. Januar 2018
OHAL Komisyonu kararının ardından açlık eylemindeki Nuriye Gülmen Semih Özakça ve Esra Özakça basın açıklaması yapıyor. OHAL İnceleme Komisyonu, 324 gündür işlerine dönmek için açlık eylemi yapan Nuriye ve Semih’in işe dönüş taleplerini reddetmişti.
Açıklamada Nuriye Gülmen şöyle konuştu:
“Saniyeler içinde gözaltına alınan 10 kişinin duyduğu bir kişinin küçücük direnişini 444 boyunca ilmek ilmek örerek bugüne kadar getirdik. Bizim zincirlerimiz yok. Korktuk ama korkularımızın üstüne gittik. Bize onurumuzu verdiği için direnişimizi çok seviyoruz. AKP’nin KHK’larını yerle bir etti. İnancımızı halklar boşa çıkarmadı. Yoldaşlığı, vefayı, sevgiyi bu direniş yeniden öğretti. Günde iki kez gözaltına alınan ve 8 aydır her gün oraya çıkan Yüksel direnişçileriyle yeniden tanımladık. Bugün ilk günden çok daha güçlüyüz. Bugün bize kalan bir ” biz” var. Çok kalabalığız.”
OHAL Komisyonu’nun kararını tebliğ aldıklarını ve reddedildiklerini söyleyen Gülmen, “Yargı yoluna gideceğiz. Açlık grevimizi bugün itibaren sonlandırıyoruz ama direnişimiz bitmedi. Hastane sürecimiz bittikten sonra mücadele etmeye devam edeceğiz. Biz bitti demeden bitmeyecek.” diye konuştu.
Semih Özakça ise şunları söyledi:
“Bizce bu direnişi en büyük kazanımı dünya halklarına bir umut olmasıdır. Hem de en kötü ve ağır koşullarda. Bu direniş, irademizi teslim etmezsek bir şeyler başarabileceğimizi gösterdi.”
“Bu direniş tarihsel bir direniştir. Bu direniş tarihe bir not düştü. Bu direniş iktidarın ne kadar acımasız ve pervasız aynı zamanda güçsüz ve haksız olduğunu teşhir etti.”
“Direnmeyen, direnmeyi ısrarla seçmeyen, baskında ve başına geleceklerden korkarak geri duran kurumlar oldu. Bunları teşhir etti aslında. Kaçacak yer yok, saklanacak yer yok. Tweet atan insanlar bile tutuklanıyor. Halkın kaçacağı saklanacağı hiç bir yer yok.”
“Bizim kişiliklerimizi ezmeye çalışıyorlar. Biz kişiliklerimizi ezdirmediğimzi için hapse atıldık. Terörist olduğumuzu kanıtlamak için kitapçık yayımlandı. Tarihte bir ilte bu.”
“Bizi ailemizi parçalamak istediler. Ailemizi parçalayıp bizi bölme çabaları boşa düştü. Ailemizle bir olduk ve onlarla birlite bu mücadeleyi yürüttük. Annem, eşim, kayınvalidem ve eşimin kardeşleri bu süreçte hep yanımda oldu. Bu süreçte daha da bir birimize bağlandık.”