Engelli olması nedeniyle “eğitim hakkı kısıtlanan” üniversite öğrencisinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptığı başvuru, Türkiye’nin “ayrımcılık yapmaktan” suçlu bulunmasıyla sonuçlandı.
Enver Şahin adlı üniversite öğrencisi 2005 yılında geçirdiği kaza sonucu parapleji olmuştu. Bu nedenle Şahin, eğitime ara vermek zorunda kalmış; 2007 yılında da Fırat Üniversitesi’ne başvurarak fakültenin fiziki şartlarının engellilere engel olmaması için düzeltilmesini talep etmişti. Ancak üniversite yönetimi, fakültenin şartlarının bütçe yokluğu bahanesiyle kısa vadede düzeltilemeyeciğini belirterek engelli öğrencinin talebini reddetti. Üstelik Şahin’e fakülte binasının üç katını çıkmak için bir “refakatçi” önerdi.
Şahin bu karara karşı eğitim hakkının engellendiği gerekçesiyle Elazığ İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Bu davada üniversite yönetimi “kol kırılır, yen içinde kalır” anlamına gelecek skandal bir savunmayla Şahin’in engelli olmasına neden olan kazada “sorumluluk sahibi olmadığı, konuyu mahkemeye taşıyarak kötü niyet gösterdiği ve refakatçi önerisine olumlu yanıt vermediği”ni iddia etti.
Ancak yerel mahkeme Şahin’in davasını reddetti. Danıştay’a taşınan davadan yine bir sonuç çıkmadı. Dava Şahin tarafından 2012 yılında AİHM’e taşındı.
AİHM, üniversitenin refakatçi önerisinin “Şahin’in mümkün mertebe bağımsız ve otonom yaşama ihtiyacını görmezden geldiği için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin özel yaşama saygıyla ilgili maddesi kapsamında akla uygun olmadığı” sonucuna vardı. Elazığ Mahkemesi’nin konuyu yeterli incelemediğini, Şahin’in ihtiyaçlarını ve bu ihtiyaçlara olası çözümleri dikkate almadığını belirtti.
AİHM, eğitim hakkı nedeniyle TC Devleti’nin engellilere karşı ayrımcılık yaptığına hükmetti.