Twitter’da, TC’nin ideolojik propagandasını yapan “troll” hesaplardan biri Papa Franciscus ile TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, görüşme yaptıkları sırada çekilen fotoğrafı yorumlama biçimi adeta Soğuk Savaş döneminden kalma bir tekniği hatırlatıyor bize: Kremlinoloji.
Kremlinoloji Nedir?*
Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından önce Soğuk Savaş günlerinde, Batılı gözlemcilerin o topraklardaki politik gelişmeleri tahmin edebilmek için kullandıkları özel bir teknik, bir tahlil yöntemi vardı. Kremlin, o zaman Sovyet -şimdi Rus devlet insanlarının makamı olan- Moskova’nın merkezindeki saray ve “külliye”; daha da öncesine bakarsak Çar’ın sarayıydı.
SSCB’nin kapalı bir toplum yapısı vardı. Kremlin’de ne olup bittiğini, nasıl kararlar alındığını değil Batılı iktidarlar, hiç kimse bilemezdi. Basın da Komünist Parti kontrolündeydi; sürekli, sansürsüz ve sağlıklı bir haber akışı elbette yoktu. Bu sebeple Batılı politikacı, medya ve istihbarat mensuplarının ülke ve partideki gelişmeleri analiz etmek için keşfettikleri ve kullandıkları bir teknikti Kremlinoloji.
Bildiğimiz üzere Çarlık Rusyası, SSCB, hatta bugünkü Rusya da dahil o topraklarda devletin açık mesajlar yerine gizli mesajlar vermek gibi bir geleneği vardı. Kremlin’den yapılan bir açıklamanın ya da parti gazetesi Pravda’da yer alan bir makalenin satır araları, Kremlin’in duvarında asılı olan bir portrenin bir haber fotoğrafı çekilirken kaldırılmış olması, sarayda başkan açıklama yaparken kürsüdeki nesnelerin duruş şekli ve açısı, başka bir devletin temsilcisiyle yapılan görüşmenin fotoğrafında nereye baktığı, gerçekleştirilen anma etkinlikleri ya da askeri törenlerde protokol sıralamasında yapılan ufak bir değişiklik, protokol içinde bir yan bakış, kaş çatış gibi sembollerin siyasetteki karşılığı aranırdı.
Derinliğin, Analize Etkisi
“Derin Analiz” isimli Twitter hesabının kullanıcısı, çekilen fotoğrafı “analiz” ederken “derinlik” sarhoşluğuna** yakalanmış olmalı. Çünkü, fotoğraf karesine üçüncü bir kişi hatta çevirmenin girmesi gerekirse diye görevliler tarafından hazır tutulan sandalyenin Erdoğan’ın bozduğu bir komplonun ürünü olduğunu düşünebilmek için açıkçası biraz sarhoş olmak gerekir.
Dezenformasyonun anavatanı oldu artık Türkiye…
Dediği doğruysa sanırım hiçbir lider o “küçük sandalye”yi istememiş hep ellerinde kalmış…
Bu bir ritüeldir belki 3.biri konuşmaya katılır diye hazır tutulur… pic.twitter.com/L6SpB2mNCe— Fernweh (@nishtimann) 5 Şubat 2018
*Bu yazı, Meydan Gazetesi’nin 41. sayısında yayımlanan “Kremlinoloji Değil, Beştepeoloji” yazısından alıntılanmıştır.
**Derinlik Sarhoşluğu: Dalgıçların genellikle 30 metre derinlik sonrası yaşadığı, dalış tüpünden solunan havanın içindeki nitrojenin artan basınçla birlikte çözünüp bünyede yarattığı sarhoşluk duygusu.