3 yaşındayken bademcik ameliyatı olan Meltem Cansız adlı bir kadın boğazında unutulan ameliyat iğnesi ile tam 18 yıl boyunca mücadele etti ve sonunda başarılı bir ameliyat ile iğne Meltem Cansız’ın boğazından çıkarıldı.
1999 yılında Manisa’nın Soma ilçesinde Soma Devlet Hastanesi’nde bademcik ameliyatı olan Meltem Cansız’ın boğazında ameliyat iğnesi unutuldu. İğne tam 11 yıl böyunca Meltem Cansız’ın boğazında farkedilmedi. Boğazındaki iğnenin acılarının günden güne artması üzerine 14 yaşında Meltem’in boğazında iğne unutulduğu anlaşıldı. O vakitten beri iğnenin çıkarılması için mücadele veren Meltem ve ailesi sonunda başarılı bir ameliyat sonrasında iğneden kurtuldu. Konu ile ilgili konuşan Meltem, “3 yaşında geçirdiğim bademcik ameliyatında iğne boğazımda unutulmuş. Daha sonra iğneden dolayı 11 yıl sonra 14 yaşındayken kulak rahatsızlığım ortaya çıktı. Kafamın sağ tarafı ağrımaya başladı. Doktora gittik, hiçbir şey olmadığını söylediler. Sonrasında beni MR çekilmek üzere Akhisar’a yönlendirdi. Gecenin bir vakti MR’a girdim. Ancak bir türlü çekemediler. Benim üzerimde toka vs. metal bir şey olduğunu söylediler baktılar ancak bir şey yoktu. Üç yada dört defa MR’a girdim. Ancak bir türlü çekemediler. Sonra doktorumuz röntgene yönlendirdi. Röntgen görüntüsünde ameliyattan kalma bir çengelli iğnenin boğazımda olduğu görüldü. Bunun için beni Ege Üniversitesi’ne sevk ettiler. Burada doktorlar bu ameliyatı yapabileceklerini ancak riskinin çok olduğunu söylediler. Biz yine de kabul ettik. 1,5 saatlik operasyon geçirdim ancak iğneyi bulmadıklarını söylediler. 2 sene kadar araştırma yaptık. Birçok hastaneyle görüştük. Ancak ayağımda bir rahatsızlık meydana geldi. Ayağım için Ege Üniversitesi’ne gittik. Tekrardan beni ameliyat eden doktorumla görüştüm. ‘Seni ben ameliyat ettim, tekrardan buna kalkışamam’ dedi. MR’a da giremezsin dediler. ‘Sen bununla yaşamayı öğren’ en azından bunun için çabalama alınmaması daha iyi dediler. Ben daha genç bir kızım sonuçla bu iğneyle ömür boyu yaşayamazdım. Yaşanan bu olumsuzların ardından araştırmalarımız neticesinde en son İzmir’de özel bir hastaneye gittik. Oradaki doktorum Çağlar Çallı bey bana umut verdi. ‘Bu iğneyi alacağız’ dedi. İnancımı kaybetmedim, sonucun ne olacağını bilmeden girdim ben o ameliyata. Ölüm, felç olma riskim çok fazlaydı. ‘Yaşayamayabilirsin’ dediler, biz bile bile lades dedik. Sonucu da güzel oldu” dedi.