Meydan Gazetesi’nin 44. sayısı, diğer martlarda olduğu gibi yine kadınlar tarafından hazırlandı. Yazımından tasarımına, taşınmasından dağıtıma kadar kadınların rengi, eli, emeği var bu 32 sayfada.
Kadını yok sayan, görmezden gelenlere inat “biz buradayız”ı daha güçlü haykıran, düşlediklerini eyleyen, dayanışmanın gücünü var eden, hisseden kadınların sözleri var bu sayfalarda.
Örülmüş duvarların ardında gökyüzüne hasret kalan kadınların her şeye rağmen umut veren mücadelesi var. İşlerini geri almak için direnen kadın işçiler, kadınlığının tanınmamasına karşı direnen trans kadınlar var. Katledilen kadın kardeşlerimizin unutamadığımız ve dinmeyen öfkesi var.
Susturulmaya, sindirilmeye, yok sayılmaya karşı kadın kadına dayanışmayla yaşamını kuranların hikayeleri var.
Savaşlarla zihinleri, bedenleri ve yaşamları sömürülen, yok sayılan kadınlar var. Erkeğin dizinin dibini değil kadınların özgürlüğünü düşleyen, tarihteki anarşist kadınlar gibi mücadeleyi yaratan, mücadele eden kadınlar var.
Televizyonlarda takındıkları sempatik maskenin ardında, erkek egemenliğin sürdürücüsü olan devletin gerçek yüzünü bilen kadınlar var. Şiddeti, tacizi, tecavüzü meşrulaştıran, toplumun tüm bu olanlara kayıtsız kalarak apatikleşmesini sağlayan erkek egemen sistemin tüm çirkinliklerini açığa vuran kadınlar var.
Dünyanın bir ucundan diğerine farklı coğrafyalardan mesajlarıyla, yazılarıyla kadın dayanışmasını büyüten, birbirlerinin mücadelesini selamlayan kadınlar var. “Ben senim, sen bensin” diyerek birbiriyle empati kuran, empatiyi yaratarak devletin sempati maskesini düşüren kadınların mücadelesi var.
Anarşist Kadınlar olarak her 8 Mart’ta olduğu gibi bütün kadınları sokaklara, meydanlara çağırıyoruz. Kadınların sesini Meydan’dan duyuruyoruz.
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 44. sayısında yayınlanmıştır.