Alıştık, her gün bir politikacı çıkıyor ve kendisine muhalefet edene bir ağız dolusu küfür ediyor. Saygı beklemek imkansız tabi, ama bu kadar da olmaz derken her defasında saygısızlığın çıtası daha da yükseliyor. Bu politikacıların dilinin kemiği yok, söyledikleriyle ise hitap ettikleri büyük bir kesim var.
Trump ve Erdoğan ise bu çıtayı en yükseklere taşıyan; gerek muhalefet partilerini gerekse başka devletlerin üst makamlarını yerin dibine sokan iki isim.
Daha bugün, Erdoğan AKP’nin grup toplantısında kendi diliyle Kılıçdaroğlu’na bir şeyler anlatmaya çalıştı. Kendisin’in Hatay’a ziyaretinde asker kıyafetleriyle poz vermesinden feyz alıp Hatay’a gitme planı yapan Kılıçdaroğlu’na, ” Şimdi duydum ki Hatay’a gidiyormuş. Hayırdır, günaydın ne oldu? O zaman yapman gereken bir şey var. Postalın eksikse sana postal da gönderelim. Olur ya parkan falan eksikse onu da gönderelim.” diyerek karşı çıktı, daha doğrusu kendi hayranlarının sempatisini topladı.
Trump’ın ise Suriye cumhurbaşkanı Esad için, “Rusya ve İran, hayvan Esad’ı desteklemekten sorumludur” demesi üzerine Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Trump’ın Esad’ı “hayvan” olarak nitelendirdiği açıklamasını doğru bulmadığını ifade etti. Etti ama Trump’ta hiçbir geri adım, yüz kızarması olacak gibi değil.
Ne diyelim bu onların politikasının dili, vazgeçilmezi olmuş… Ee, ne demişler iktidar için her şey mübah! İyi “konuşan” kazansın öyleyse..