Rusya’daki Anarşistler Hapishanelerde Yaşadığı İşkenceği Anlattı

Rusya’daki anti-faşistler, anarşistler ve aktivistler hapishanelerde yaşadıkları şiddeti, işkenceyi anlattı. Penza’daki Antifaşistler Tutukevi’nde maruz bırakıldıkları işkenceyi anlatıyor.

“Gardiyan nabzımı kontrol ederek sağlık durumumu takip ederdi”

Tutuklu Antifaşistler tutukevinin bodrumunda maruz kaldıkları elektrikli işkenceyi anlattı.
Ilya Shakursky ve Dmitry Pchelinstev terör örgütü üyeliği suçlamasıyla Penza’ da tutuklandılar. Avukatları aracılığıyla, Rusya Federal Güvenlik Kurumu (FSB) memurlarının kendilerine  Penza’daki tutukevinde işkence uyguladıklarını aktardılar.  Mediazona isimli alternatif medya platformu,  Shakursky’ nin savunmasında  yer alan ifadeleri ve Pchelintsev’ in avukatına anlattıklarını haberleştirdi.
FSB, Ekim 2017’ de Yegor Zorin, Ilya Shakursky, Vasily Kuksov ve Dmitry Pchelintsev isimli dört Antifa üyesini Penza’ da gözaltına alındı.  Kasım ayının başlarında da Penza’ da Anderi Chernov ‘u  ve o esnada Petersburg’ da bulunan Arman Sagynbayev’ i gözaltına aldı. In early November, they detained Andrei Chernov in Penza, and Arman Sagynbayev, who was in Petersburg at the time. Bu altı kişiye de yöneltilen suçlama terör örgütü üyeliğiydi. ( Rusya Federal Hükümeti Ceza Kanunu’nun 205 No’lu Maddesinin, 4. Fıkrasının ikinci bendine binaen)  FSB’ye göre bu altı kişi, The Network (Set) isimli bir örgüt kurmuşlardı.  Mart, Haziran ve Temmuz aylarında olması planlanan,  başbakanlık seçimi ve Dünya Kupası etkinlikleri esnasında gerçekleştirilmek üzere bir dizi bombalı saldırı planladıkları söyleniyordu. Bu saldırıların amaçları kitleleri sarsarak  silahlı bir direniş başlatmak ve Rusya’ daki politik atmosferi karıştırmaktı.
The Network’ ün sözde Moskova, Petersburg, Penza ve farklı bir ülke olan Belarus’ da aktif hücreleri bulunmaktaydı. 23 Ocak 2018’de antifaşist Viktor Filinkov  ve iki gün sonra da Igor Shishkin gözaltına alındı. Aile ve arkadaşları bu iki kişiden 24 saatten uzun bir  süre haber alamadılar.  Mahkeme onları terör örgütü üyeliği suçlamasıyla gözaltında tuttu.
Penza’daki aktivistlerin yakınları, yetkililerin gözaltındaki kişilerin araba ve evlerine silah yerleştirdiğini, elektrikli işkence ve baş aşağı asma gibi çeşitli işkencelere maruz bıraktığını anlattı. Aktivistlerin arkadaşları ve sevdikleri, gözaltındaki kişilerin bir askeri çatışma simülasyonu oyunu olan Airsoft’a ilgileri olduğunu söyledi.
Dmitry Pchelintsev’ in eşi Angelina, “Tüm yaptıkları ormanda nasıl hayatta kalacaklarını ve arazi koşullarında nasıl ilk yardım uygulanabileceğini öğrenmeye çalışmaktı. Bu illegal bir şey mi? “Diye sordu. Is that illegal?” Angelina Pchelintseva, Dmitry Pchelintsev’s wife, asked OVD Info.
Rusya Anayasasının 51. Maddesinde belirtilen bir hakkı kullanarak suçunu reddeden Kuksov hariç gözaltındaki bütün aktivistler başlangıçta, işlemiş oldukları iddia edilen suçları kabul ettiler.
Viktor Filinkov, gözaltına alındıktan sonra  Siloviki’nin kendisine elektrikli şok cihazı ile işkence ettiğini ve daha sonra sorgularda planladığı gibi ifade vereceğinden emin olmak için kendisine zorla kurgulanmış bir ifadeyi ezberlettiğini söyledi. Davada şahit olarak sorgulanan Ilya Kapustin de işkence gördüğünü söylüyor.  FSB memurları onu da elektrikli şok cihazı ile işkenceye maruz bıraktı, bacaklarını kırarak ormana bırakmakla tehdit etti.
Igor Shishkin ise işkence ile ilgili olarak hiçbir yorumda bulunmadı.  Fakat dava dosyasında, Shishkin’ in gözaltına alındıktan sonra yazmış olduğu bir mektup bulunuyor.  Söz konusu mektup FSB’ nin Petersburg ofisi başkanı Alexander Rodionov’ a gönderilmek üzere yazılmış.  Mektupta ise Shishkin vücudundaki tüm yaraların spor yaparken oluştuğunu aktarıyor. Doktorlar Shishkin ‘in göz çukurunun alt kısmında çatlak ve vücudunda birçok morarma  ve sıyrık bulunduğunu belirtti.  Tutsaklık Koşullarında Kolluk Kuvvetlerinin Gözetimi Komisyonu Üyelerinin yaptığı ziyaret sonrasında Shishkin’ in vücudunda çok sayıda elektrik kablosu yanığına benzeyen izler olduğu açıklandı. Yakın zamanlarda Shishkin yetkili merciilere, yargılama öncesi uzlaşma şartıyla dava sorgusunda işbirliği yapabileceğini belirtti.

Hapishanedeki Igor Shishkin’ den bir mektup

Arkadaşlarıma, yakınlarıma, dostlarıma ve sevenlerime selamlar! Kendi aptallığım yüzünden son derece ciddi ve nahoş bir şeye bulaşmış durumdayım. Detaylara girmeyeceğim. Herkese tavsiyem şudur ki, bir işe kalkışmadan evvel, yapacağınız şeyi ve sonuçlarının sizi nasıl etkileyebileceğini yüzlerce kez düşünün.  Ayrıca benim yarattığım sorundan etkilenmiş herkese en içten özürlerimi sunuyorum. Özür dilerim arkadaşlar. Hepinize medyada bu konuya dikkat çekecek paylaşımlardan uzak durmaları için çağrıda bulunuyorum. Şu anda buna ihtiyacımız yok.
Bana, ” Artık bunu kaldıramayacağım. Mahvolmuş durumdayım.” dedi.
Ilya Shakursky’ nin savunma avukatı Anatoly Vahterov aşağıdaki açıklamalarda bulundu. Vahterov Shakursky’ i 7 Şubat 2018 günü Penza’ daki 1 Nolu  Tutukevi’nde ziyaret etti.
Müvekkilimin ifadesinden de anlaşılacağı gibi Federal Rusya Ceza Kanunu’ nun 205. Maddesinin 4. Fıkrasının ihlal ettikleri şüphesiyle altı kişi eş zamanlı olarak gözaltına alınmıştır. Söz konusu madde terör örgütü kurma ile ilişkilidir. Müvekkilimle görüşmelerim süresince, kendisinin bahsedildiği gibi bir eylemlilikte olduğuna dair en ufak bir şüphe bile taşımadım.
Ona, bir itiraf imzaladığını bildiğimi söyledim.  Bunu neden yaptığını bir türlü anlayamamıştım. Bana üzerinde “dayak yedim” yazan bir not verdi. Akabinde, tutukevinde gördüğü işkenceleri detaylıca anlattı.

Bunu yapmalarındaki asıl amacın, kendisini ve arkadaşlarını Maltsev davası ile ilişkilendirmek olduğunu söyledi. Duruma çok şaşırdım çünkü iki dava arasında hiçbir bağlantı kuramamıştım.  Bence bu dava resmi zeminlere oturtulmuş büyük bir kurmaca.

Zorin isimli bir yoldaşlarını yakaladılar. Zorin en zayıf olanlarıydı ve tüm arkadaşlarına karşı tanıklık etti. Dahası, Zorin’ in vermiş olduğu ifade tamamen şişirilmiş ibarelerle dolu.Zorin’ in kurgulananifadesini, gözaltındakilerin kişilerin de söz konusu suçun bir parçası olduğunu iddia etmek için kullanacaklardı.

Tam da bu noktada işler enteresanlaşmaya başladı. Müvekkilime göre, tutukevinin bodrumunda bütün arkadaşları işkence gördü. Gördükleri işkence incelikle hazırlanmıştı. Maskeli ve kamuflaj üniformalı memurlar hücrelerine giriyordu. Onları bodruma götürerek soyunmaya zorluyor, parmak uçlarına elektrotlar bağlayarak jeneratörü çalıştırıyorlardı.

Daha fazla kaldıramayacaktım, Ben de öttüm”

Müvekkilimin ifadesine göre Pchelintsev de işkence görmüş. Tutukevinde birbrileriyle konuşma şansları olmuş.  Sagynbayev de işkence görmüş. Bu tam anlamıyla bir barbarlıktır.  Sanki 1937’ de SBKP yargılamaları zamanındaymışız gibi.
Hiçbir terörist eylemlilik şüphesi yok ortada. Dava öncesi sorgulamalar ve dava esnasında bu durumu kanıtlamak için elimizden geleni yapacağımızı söyleyebilirim. Bu insanlar sadece “rol playing” oyunları oynayan kişiler.  Airsoft isimli bir askeri simülasyon oyunu ile ilgileniyorlar ve ormanda  turluyorlar. Evet, birbirlerine rumuzlar takmışlar. Birbirlerine hitap etmelerini kolaylaştırdığı için. Bu yaptıklarının oyun oynamaktan başka bir amacı yok.     Evet, rumuzlar ve bu rumuzlarla ilişkili birtakım görevler var.  Neden olmasın? Biz de çocukken bu tür oyunlar oynardık. Biz de sağlık ekibi, istihkamcı ve sniper olurduk. Herkesin bir rolü olurdu.  Birer rol yapma oyunundan fazlası değildi bizim için tüm bunlar.
Kendi ekipleri ve marşları vardı. Sanıklar antifaşist ve çevreci hareketle ilgilenen kişiler fakat,  otoriteler onları anarşizmle ilişkilenmekle itham ediyor. Nazizmin karşısında olan hiç kimse, nazizmi ve şovenizmi övmez, sosyal düzeni bozmaya yönelik şeylerin savunuculuğunu yapmaz ya da bu tür propagandalarda yer almaz.
Ilya Shakursky son derece hassas ve sıradan bir kişi. Kendisinin güvenilir biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.  Ilya, sıradan, samimi, iyi bir Rus genci ve toplumumuzun gelenek ve göreneklerine göre yetiştirilmiş biri.  Emin olduğumuz bir diğer  şey ise onun bir suçlu olmadığı.  Konuştuğunda yüzündeki acıyı ve kırgınlığı görebiliyorsunuz. Fakat Ilya şu an içeride ve mahkemede iyi bir savunması olsun istiyor.   Pschelintsev hakkındaki haberler çıkar çıkmaz annesi işinden kovuldu.
Müvekkilimin suçlandığı gibi özellikle terörist faaliyet gösteren bir grupta yer almak için,  sıkı dostluk bağlarının geliştirildiği, karşılıklı saygıya, belirli ahlak kurallarına dayanan, yoldaşınızın sizi ihbar etmeyeceğinden emin olduğunuz bir ilişki olmalıdır.  Fakat Shakursky ve Pchelintsev’in arası, bir  aşk hikayesi yüzünden açık. Aralarında ciddi bir kavga oldu, birbirlerinin yüzüne tükürdüler. Bu tarz anlaşmazlıklar olan insanlar nasıl birbirine sıkı sıkıya bağlı bir ekip olabilir ki?
Keyfi alıkoyma, cezai suçlamalar ve nezarethaneye atmak için  bu insanların başka bir suçu işlediğini iddia ediyorlar.  İhlal ettiklerini öne sürdükleri madde ise Ceza Kanununun silah ve patlayıcı madde bulundurmakla ilgili olan  222. Maddesi. Kolluk kuvvetleri iki el bombası ve bir pistolü Shakursky’ nin arabasının arka koltuğuna yerleştirdi.  Eğer o ve arkadaşları bahsedildiği gibi birer suikastçı olsalardı, arabasında iki el bombası bırakacak kadar amatörce bir şey yapar mıydı?

Ilya Shakursky’ nin kız arkadaşına mektubu

Bugün Tutukevi’ ne getirilişimin tamı tamına üçüncü ayı. Eğer dışarıda  olsaydım kahraman Nastya Baburova ve Stas Markelov’ un kutlamalarına katılırdım.
Şu anda içine düştüğümüz hal yüzünden bu insanları hiç  özlemediğimiz kadar özlüyoruz. Bu iki insan adaletsizliklere karşı savaştı ve zor durumdaki insanlar için mücadele etti. Tüm kalbimle ümit ediyorum ki arkadaşlarımızın, sevdiklerimizin ve duyarlı vatandaşların yardımıyla bu adaletsiz ve yanlış anlaşılmalarla dolu durumdan kurtulabileceğiz.
İyilik kazanacak!
19 Ocak  2018
Tüm dostlarım ve arkadaşlarım bu metni okusun.

“Ağzım kanla doluydu, işkencecilerden biri çorabını ağzıma tıktı.”

6 Şubat 2018 günü Dmitry Pschelintsev’ in avukatı Oleg Zaitsev onunla görüştü. Davaya bakan araştırmacılar, görevli birçok avukat gibi  Zaitsev’e de dava öncesi soruşturmadaki delilleri göz önüne alarak  bir gizlilik anlaşması imzalattı.  Zaitsev bu koşullar altında, araştırmanın önceliklerini ihlal edecek hiçbir şey yapmak istemediğini  aktardı. Fakat müvekkilinin haklarının çiğnendiğini düşündüğü konularda da konuşmak zorunda olduğunu söyledi. Aşağıda kendisinin Pchelintsev ile yapmış olduğu görüşme yer almaktadır.
Duruma dair açıklamam şu şekildedir. 27 Ekim 2017 tarihinde saat sabah 6:00′ da büyükannemle buluşmak üzere evden ayrıldım. Arabama doğru giderken, binanın duvarının önünde sivil kıyafetli dört kişi bana doğru yaklaştı. O anki şaşkınlığımla ellerimi yukarı doğru kaldırdım. Beni dövmeye başladılar ve yere attılar.  Yüzleri kapalı değildi. Onları teşhis edebilirim. Sonrasında birkaçı beni FSB bürosunun tutukevine götürdü.  İçlerinden biri 35 yaşlarında gösteriyordu. Açık kahve saçları vardı, gri bir ceket giyiyordu , tombul suratlı ve  tıknaz biriydi. Bana soyadımı sordular ve darp ettiler. FSB tarafından alındığım zamanlarda kendimi savunmaya çalıştığımı söyleyerek üzerime çullandılar. Evimin anahtarlarına el koydular ve kız arkadaşım evde uyurken eve girip arama yaptılar.
28 Ocak 2017’ de  mahkeme  beni suçlu bularak Karakazov Caddesi’ ndeki tutukevine yolladıktan hemen sonra 5-1 No’ lu tecrit hücresine yerleştirildim. Özel kuvvetlerden bir polis memuru, vadiyanın kıdemli memuru ve Rus Federal  Cezaevi Hizmetleri’ nden bir üst düzey yönetici hücreme girdiğinde saat 16:00 civarıydı. Bana hücreden çıkmamı ve yan taraftaki disiplin hücresine gitmemi söylediler, ben de söylenenlere uydum. Hemen ardından içeriye altı yedi kişi girdi. Yarısı Multicam kamuflaj giysileri girmişti, geriye kalanlar sivildi. Ama hepsinin yüzünde kar maskesi vardı.  Yüzlerini örten şeylere rağmen içlerinden bazılarını ses, fiziki özellik ve kıyafetlerinden yola çıkarak teşhis edebilirim. Sonrasında beni transfer ederlerken bazılarını tanıdım da.
Bana yapmam gerekenleri söylediler, ben de söylediklerine uydum. Şortumu çıkartıp banka oturdum, kollarımı arkaya doğru götürerek başımı öne eğdim. Başlangıçta bunun tutukevine gelen herkesin geçtiği bir arama prosedürü olduğunu düşünerek rıza gösterdim.  Kollarımı arkadan bantladılar ve bir bacağımı banka bantladılar, bir gazlı bezle ağzımı tıkadılar.
Bunu yapan kişilerden bir tanesi beyaz ameliyat eldivenlerinden takmıştı. Bir jeneratör getirerek masaya koydu. Bir maket bıçağı ile iki tel parçası keserek ayak baş parmağımı ona doğru uzatmam gerektiğini söyledi. Başka bir adamsa enseme dokunarak nabzımı kontrol etti. İlerleyen zamanlarda bunu birden fazla kez yaptı, anladım ki aslında yapmak istediği şey durumumu gözlemlemekti. Nabzımın normal olmasına ve telaşlanmamama çok şaşırmıştı. Aslında bunun sebebi etrafımda olan bitene henüz bir anlam veremiyor olmamdı.
Sonra eldivenli adam jeneratörü çalıştırdı. Akım dizlerime kadar yükseldi.  Baldırlarım kasılmıştı ve dayanılmaz acılar içindeydim. Çığlık attım. Sırtım ve başım duvara çarpıyordu. Çıplak vücudum ve taş duvar arasına bir ceket koydular. Sanıyorum bu on saniye kadar sürdü ama bana sonsuz gibi geldi.
İçlerinden biri benimle konuştu.
“Hayır kelimesini bilmiyorum, o kelimeyi hatırlamıyorum. Onu sen de unutmalısın. Anladın mı ?” dedi.
Evet dedim. “İşte doğru cevap, Attaboy, Dimochka” dedi.
Gazlı bezi tekrar ağzıma tıkadılar ve her seferinde dörder beşer saniyelik şoklara girdim. Sonra yere düşmüşüm. Bacaklarımdan biri oturduğum yere bağlı olduğundan düştüğümde dizlerimi yere vurdum. Şortumu çıkarttılar.  Karnımın üzerinde yatıyordum. Kabloları  cinsel organıma bağlamaya çalıştılar.  Çığlık atarak bana işkence etmeyi bırakmalarını söyledim.
“Sen liderlerisin” dediler.
“Evet liderleri benim” dedim, onları durdurabilmek adına.
“Terörist saldırıları sen planladın.”
“Evet terörist saldırıları biz planladık. ” dedim.
Adamlardan biri nabzımı ölçerken, yüzünü görmemem için kar maskesini suratına geçirdi.  O noktada bir süreliğine bilincimi yitirmişim.  Onlar gittikten sonra Federal Ceza Kurumu’ndan bir memur odaya girerek bana giyinmemi söyledi. Beni tecrit hücreme geri götürdü.
Ertesi gün yani 20 Ekim 2018 günü tuvaletin su haznesini kırdım ve çıkan parçalarla bileklerimi, dirseklerimi ve boynumu kestim. Bunu yaparken aklımdan geçen tek şey bir şekilde işkenceye son vermekti.  Kesiklerden dolayı kıyafetlerimin üzerinde ve yerlerde çok miktarda kan vardı, sonrasında da bayıldım ve yere düştüm. Büyük ihtimalle yaptığım şeyi hücrenin içini gözetleyen CCTV kamera yardımıyla gördüler.  Hapishane görevlileri içeri girerek bana ilk yardımda bulundular.  Sonrasında da hapishane psikoloğu Vera Vladimirovna beni ziyaret etti.
Hücremde, disiplin koğuşu ve koridorda olduğu gibi kameralar vardı, ve bence FSB memurları içeri girdiğinde kameralar ya kapatıldı ya da kayıtlar silindi ya da sensörlerle ilgili bir oynama yapıldı.       FSB memurları  yerel Federal  Cezaevi Merkezi’ndeki memurlarıına emir verme yetkisine sahip.
8 Kasım 2017 tarihinde saat akşamüstü 5 sularında yetkili vardiya memuru çıkmak üzereydi.
“İyi olacak mıyım?” Diye sordum.
“Endişelenme, hemen geleceğim.” dedi.
Gidişini kafamda kötü bir durumla ilişkilendirdim. Çünkü son gittiğinde, yani bir gün evvel Saginbayev’ in çığlığını yer zemininden duyabiliyordum. O anda işkenceye uğradığını anlamıştım. Sonradan yollarımız kesiştiğinde benim aleyhimde şahitlik ettiği için özür diledi.
Federal  Ceza Kurumu’ndan bir yetkili teğmen Kapıma geldi.
“Burada güvende miyim?”  Diye bir kağıda yazıp ona gösterdim.
Büyük harflerle evet yazdı.
Sonrasında göğsüm ve karnımdaki inanılmaz derecede büyük morlukları işkenceye uğradığımı anlatmak için ona gösterdim.  Bir süre sonra hücrenin kapısını açtı ve hapishane üniformaları gitmiş dört kişi hücreye girdi. Bu üniformaların altında üzerlerine oldukça bol gelen sivil kıyafetleri olduğu belli oluyordu. Hepsi buff maskelerine benzeyen siyah boru şeklinde şeyler takıyorlardı.
Beni darp ettiler, özellikle karnıma, böbreklerime ve kafama çok ciddi darbeler aldım. Darbelerinden dolayı her tarafım morluk içindeydi. Ama bana kum torbasına vurur gibi vurdular böylelikle daha az iz bırakmış oldular.  Bana “Yeraltı Komitesi’nden” olduklarını söylediler, benim yüzümden tecrit hücresine atılmışlardı.  “Domuzlarla” problemlerimi halletmem için bir hafta süre verdiler.  Eğer halledemezsem, beni mahvedeceklerdi. İçlerinden biri bütün olan biteni akıllı telefonuyla kaydetti. Bütün bu süreç boyunca Federal  Ceza Kurumu memuru koridordaydı. “Yeraltı Komitesi’nden” geldiğini söyleyen dört FSB’ li kişi gitti. Sonrasında içlerinden bazılarının bana eşlik eden ve naklim sırasında gördüğüm kişiler olduğunun farkına vardım.
Kıdemli vardiya memuru ve bir yüzbaşı hücreme geldi.
Ona “ FSB’li memurlar hücreme girip beni dövebiliyorken sana inanmamı nasıl beklersin?” diye sordum. Çok şaşkın görünüyordu.
Sonrasında FSB ajanları birçok kez tutukevinde benimle görüşmeye geldi. Maskeleri yoktu ve ziyaret odasında görüştük.  Görüşmelerimiz esnasında son derece yoğun bir psikolojik baskıya maruz kaldım. Beni tehdit ettiler, şantaj yaptılar ve manipüle ettiler.
Bir sorgu esnasında, sorgu memuru, ajanların benimle görüşmesine kendisinin izin verdiğini söyledi.  Emirleri ondan alıyorlardı.
Bileklerimi keserek intihara teşebbüs ettikten sonra tutukevinde gözlem altında tutulmaya başladım . Araştırma raporlarını imzalarken dahi ellerimden kelepçeleri çıkartmadılar.
Elektrikle bana işkence ettiklerinde ağzım kırık dişlerle doluydu.  Çünkü acı o kadar şiddetliydi ki, dişlerimi sıkmak zorunda kalıyordum ve bu esnada dil gemciğimi yırttım. Ağzım kanla dolmuştu, bir yerden sonra bana işkence eden kişiler çoraplarımı ağzıma tıktılar.
O kadar kötü darp edilmiştim ki kafamda yaralar açtım.
Dava dosyasını görmüş olan Republic’ e göre FSB’ ye göre  The Network isimli terörist grubun lideri ve organizatörü Pchelintsev. Yoldaşlarıyla konserlerinde tanışıyordu ve iddiaya göre 2014’ te örgütü kurdu. FSB’ ye göre 2015’ ten beri The Network’ ün her üyesinin kendine göre bir görevi vardı.  Araştırmacılar Pchelintsev’ in Network’ ün lideri ve fikirleriyle öncülük eden  kişisi oldunu iddia ediyor.  Pchelintsev’ in Redhead  mahlaslı bir vekili olduğunu ve yeni üyeleri onun kabul ettiğini iddia ediyorlar.

Dava dosyalarında 2016 yazında birkaç hücrenin The Network’ e katıldığını öne sürülüyor. Penza hücresine 5.11 ( 5 Kasım) ya da Gündoğumu, Moskova hücresi, MSK (Moskova Standart Zaman Dilimi)olarak adlandırılıyordu. Sözde var olduğu iddia edilen diğer iki Petersburg Hücresi de Field of Mars ve Jordan parkı civarında konuşlanmıştı.

Buna ek olarak dava dosyasını inceleyen araştırmacılar , The Network’ ün Belarus’ da bir şubesi olduğunu söylediler ve diğer hücrelerin Penza’ nın dışından yönetildiğini eklediler. FSB tüm tutsakların anarşist olduğunu iddia ediyor.

Türkçe’ ye çeviren: Alex  Ahed