İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi’nde, Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi eylemlerinin 192’nci haftasında hasta tutsakların durumuna ilişkin açıklama yaptı. Bu haftaki eylemde, Şakran Kadın Kapalı Hapishanesi’nde hasta tutsak Seyran Demir’in durumu ele alındı. Basın açıklamasını inisiyatif üyesi Mahmut Konuk okudu. Seyran Demir’in hapishanede ölmek istemediğini haykırdığını ifaderek, “Seyran Demir için bir an önce tüm sağlık tedbirleri alınmalı ve denetimli serbestlikten yararlandırılmalıdır” çağrısında bulundu.
Seyran Demir’in 2009 yılında lösemi hastalığına yakalandığı ve uzun süre tedavi gördüğünü 2013 yılında burnundaki lekeden dolayı kanama ve sürekli bayılma yaşadığını ve ameliyatının 8’inci gününde Yüksekova’da (Gever) gözaltına alındığını ifade etti. 2015 yılında ise 2013 yılına ait 6 yıl 3 aylık cezasının onanması üzerine tutuklandığını ve bu süreçte işkence gördüğünü belirtti.
Seyran Demir’in durumuna ilişkin şunları dile getirdi: Demir yaklaşık iki buçuk yıldır hapishanede ve hapishaneye girdiğinden bu yana yemek yiyemediğinden 36 kiloya düşmüştür. Sürekli olarak mama ile beslenmek zorundadır ve şu anda 38 kilodadır. Lösemi hastalığını yenmiş ancak şu anda da ciddi rahatsızlıkları kendisini zorlamaktadır. Kalp rahatsızlığı, anemi, boyun fıtığı, astım, solunum yetmezliği gibi rahatsızlıkları var. Sürekli elleri morarmakta ve bayılmalara yaşamaktadır. Hastalığından dolayı önceki tedavilerinden kaynaklı dişlerinin tamamen eridiğini, dış güvenlikten sorumlu görevlinin tutumu nedeniyle diş tedavisinin de iki buçuk aydır engellendiğinin altını çizdi. Diş tedavisinin engellenmesinden dolayı diş kistlerinin diğer dişlere ulaşmaması için ameliyat olmasının fakat Seyran’ın zayıflayan bünyesinin de bu durumda tehlike yarattığının altını çizdi.
Adli Tıp Kurumu’nun “Hapishane de kalabilir” raporu verdiğini, Seyran’ın kaldığı hapishanede tedavi olamadığı bunun yanı sıra astım krizlerinin sürekli olması nedeniyle sürekli acile kaldırıldığı fakat tedavisinin sedyeye kelepçelenmesi şeklinde yapıldığı, bunun da psikolojisini etkilediğini kaydetti. Ailesinin maddi imkansızlıklardan dolayı kızlarını göremediği ve bunun için Seyran’ın istediği Urfa Hapishanesine nakledilmesine de izin verilmediği bilgisini paylaştı.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı