Bugün 24 Nisan. Bundan tam yüz üç yıl öncesine dayanan ve üzerinden çok zaman geçse de farklı zamanlarda farklı yüzlerine tanık olduğumuz Ermeni Katliamı’nın yıl dönümü. Yaşadıkları topraklarda aç bırakılan, katledilen; yaşadıkları coğrafyadan sürgün edilen Ermeni’lerin devlet gözünde öteki,”teferruat” olduğu günlerden biri bugün.
Bugün 24 Nisan. 7 yıl önce zorunlu olarak gittiği askerde, askerliğin bitimine 23 gün kalmışken tartıştığı bir er tarafından tüfekle vurulan Sevag Şahin Balıkçı’nın katledildiği gün. Devlet gözünde “kaza”yla vurulan Sevag’ın acısının da öfkesinin de bitmediği bir 24 Nisan bugün. Sevag’ın annesinin de söylediği gibi: “Bize demek istedikleri Sevag suçlu. Ne işi vardı tüfeğin önünde. Vururum seni tombulum demişlerdi. Havada kaldı. Çörek istedi. Son yediği çörek olsun dediler. İspatlayamadık. Ermenistan’la savaş çıksın ilk seni öldüreceğiz dediler. İspat edemedik.”
Tıpkı Ermeni Katliamı’nda, Hrant’ın vurulmasında olduğu gibi… Devletin adaleti adaletsizlik oldu “teferruat”lar için; bir kez daha.
Bugün 24 Nisan. Sevag’ın annesinin söylediği gibi: “Önce mezhebimize bakılıyor sonra insan olmadığımızı düşünüyorlar, sonra öldürülüyoruz. Belki sanatıyla tanınacaktı Sevag ama buna fırsat vermediler. Kendi gibi yüz yıl önce gidenler gibi toprağa verildi..”
Katledildiği günde Sevag için sokağa çağrı yapıldı, unutmamak, unutturmamak için. Sevag, Şişli Ermeni Mezarlığı’nda Nor Zartonk’un çağrısıyla saat 15:00’da anılacak.