Devlet iktidarına, farklı pozisyonlarda yakınlaşmış olan “sahibinin sesi” iki medya kalemşörü, “her durumda haklı oldukları” bir polemik yaşıyor. Polemiğin taraflarından Ahmet Hakan, 1 Haziran 2018 tarihli ‘Gazeteciliğin geldiği son nokta’ başlıklı yazısında, Nagehan Alçı’yı, cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi konuk ettiği TV programını kast ederek eleştirmiş, ‘Eskiden…Siyasetçiler madara olurdu. Bugün… Gazeteciler madara oluyor.’ ifadelerini kullanmıştı.
Nagehan Alçı’dan ise, Ahmet Hakan’a yanıt gecikmedi. Alçı, yazısında “Omurgasız, kötücül, ihbarcı” nitelemelerini kullandığı Ahmet Hakan’a “…HDP’li Barış Atay’ı sırf kişisel nedenlerden gözaltına aldırtmak için kasten ihbarcılık yazısı yazıyor ve amacına ulaşıp Atay’ı yaka paça içeri attırınca da yalandan “Ben böyle istemiyordum” minvalinde şeyler söylüyor…” şeklindeki sözleriyle yüklendi.
Alçı’nın yazısını bitirirken Ahmet Hakan’a yönelik olarak kullandığı “…basın tarihi çok sayıda kötü insan görmüştür ama bu derecesinin daha önce geldiğini sanmıyorum.” şeklindeki sözleri ise, iki gün önce yaşanan Nasuhi Güngör olayı hatırlandığında, iktidarın medya propagandistleri için “kötülük derecesinin” sınırının olmadığını düşündürttü.
Hayırlı günler,
Bugün Kırşehir’de Muharrem İnce’nin Yenilikçi Hareket kitabım üzerinden yaptığı konuşmayla ilgili bazı açıklamalarda bulunmak istiyorum. Sözkonusu kitap yaklaşık 20 yıl önce yayınlandı. O dönem AK Parti’nin kuruluş sürecine dair bazı iddiaları içeriyordu.— Nasuhi Güngör (@nasuhigungor) 30 Mayıs 2018
Kitapta geçen “Tayyip Erdoğan-Fethullah Gülen görüşmesi”yle ilgili iddialar, ne yazık ki somut herhangi bir bilgiye ve belgeye değil, tamamen o dönemdeki bazı dedikodulara dayanmaktadır. Zaten kitapta da buna dair hiçbir bilgi ya da belgeye atıf yoktur.
— Nasuhi Güngör (@nasuhigungor) 30 Mayıs 2018
Üzülerek ifade edeyim ki, bizzat kendi yazdığım bu iddiaların kamuoyuna bilgi ya da belge gibi sunulacak hiçbir yanı yok. Ne gazeteciliğim, ne de bugüne kadar yaptığım herhangi bir görev bu kitaptaki sözkonusu iddiaları doğru kılmaz.
— Nasuhi Güngör (@nasuhigungor) 30 Mayıs 2018