Ankara Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde 9 Kasım 2016 tarihinden bu yana Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile birlikte “İşimizi Geri İstiyoruz” eylemleri yapan ve onlara destek verenlere yönelik polis saldırılarında uygulanan işkenceler rapor haline getirildi.
Raporda,“Karakolda üst araması adı altında yere atıldık, üzerimize çıkıldı” .“Sıcak havalarda gözaltı aracının içinde havalandırmasız ve susuz bırakıldık” gibi ifadeler yer aldı.
500 günün üzerinde Yüksel Caddesi’nde süren eylemler sırasında defalarca gözaltına alınan eylemcilere polis biber gazı, plastik mermi ve tazyikli su ile saldırdı. OHAL bahanesiyle gerçekleştirilen saldırılarda, Nuriye Gülmen ’in burnu, Zeynal Danacı’nın ve Veli Saçılık’ın kolu, Hakan Keskin’in ayağı, Turgut Türksoy’un ve Cengiz Uğurlu’nun kaburgası kırıldı.
Gözaltı sırasında Yüksel’de eylem yapan Nazan Bozkurt ,Gülnaz Bozkurt, Merve İnanç ve Bilge Yılmaz ’ın saçları köklerinden kopartıldı. 75 yaşındaki Perihan Pulat’a kalkanla vuruldu. Bir başka eylemde kenarda duran Pulat bir polis tarafından yere atıldı ve yüzünden yaralandı.
Yüksel Caddesi’nde eylem yapanların hazırladıkları raporda eyleme katılanların kadın ve erkek polisler tarafından sözlü ve fiziki tacize maruz kaldıklarını belirtiliyor. RaporR göre Yüksel Caddesi’nde eylem yapanların yaşadıkları şöyle sıralandı:
– Vücudumuzun çeşitli yerlerinde, özellikle kol ve bacaklarımızda onlarca kez yumuşak doku zedelenmesi oluştu.
– Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın yargılandığı davanın ilk duruşmasında Ertuğrul Çağan kafa travması geçirdi ve bilincini kaybetti.
– Sıcak havalarda gözaltı aracının içinde havalandırmasız ve susuz bırakıldık.
– Üzerimize gaz boca edilmiş halde gözaltı aracına bindirilmemizden sonra araçta havasız tutularak gazlı ortama maruz bırakıldık, nefesimiz kesildi.
– Gözaltı aracında türkülerimizi bastırmak için pavyon müzikleri dinlemeye zorlandık.
– Karakolda üst araması adı altında yere atıldık, üzerimize çıkıldı.