24 Haziran seçimleri dünya medyasında geniş yer buldu. İngiliz,Fransız,Rus,İsrail ve Alman medyası seçim sonuçlarına ve sonuçlarla ilgili analizlere geniş yer verdi.
Financial Times gazetesinin Laura Pitel ve Funja Guler imzalı haberinde “Sonuç Erdoğan için kritik öneme sahipti. Sonuçlar kesinleştiğinde Erdoğan yalnızca beş yıl daha cumhurbaşkanı olmayacak, aynı zamanda başbakanın yerini alan güçlü bir yürütmeyi elinde tutacak” ifadeleri yer aldı.
Times gazetesi ise birinci sayfasında “Tartışmalı seçim zaferi Erdoğan’a devletin bağımsız kalan son aygıtlarının da neredeyse tam kontrolünü verdi” diye yazdı. Times’ın Hannah Lucinda Smith imzalı haberinde, “Erdoğan gibi popülist yöntemler kullanmakla suçlanan Macaristan Başbakanı Victor Orban’ın” Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik eden ilk AB ülkesi lideri olduğu vurgulandı. Gazetenin seçime dair analiz yazısında ise Türkiye’nin “Son iki yılda sık sık 1930’lar Almanya’sını andırdığı” ifadeleri dikkat çekti.
The Daily Telegraph da 24 Haziran seçimlerini ilk sayfadan görerek yer verdiği haberin başlığına muhalefetin oylar sayılmaya başladıktan sonra yaptığı “manipülasyon” eleştirilerini taşıdı. Gazetede Mark Almond imzalı ve “Küçük farkla gelen zafer cumhurbaşkanının kulağını çekmiş olabilir ama bu onun yönetim tarzını etkilemeyecek” başlıkla analizde ise Erdoğan’ın otoriter bir siyasetçi olduğu vurgulandı. Aynı yazıda yer alan “Erdoğan bir zamanlar İslam, demokrasi ve refahın mutlu bir şekilde bir arada var olabileceğini uman Batılıların poster çocuğuydu. Ama 15 yıl boyunca iktidarda kalması otoriterliğini ve paşavari kaprislerini besledi.” ifadeleri dikkat çekti.
Guardian gazetesi ise “Muzaffer Erdoğan zafer konuşmasında savaşçı bir tondaydı, tekrar seçilmesi durumunda 2028’e kadar iktidarda kalabilir” ifadelerini kullandı. Gazetenin ünlü Ortadoğu yazarlarından Simon Tisdall ise seçime dair yazdığı analizde, Erdoğan’ın son seçim zaferiyle hızla Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Cumhurbaşkanı Şi Jinping tarzında yönetim biçimini benimseyen otokrat liderler kulübüne girdiğini belirtti.
ABD’de sermaye çevrelerinin görüşlerini yansıttığı bilinen Wall Street Journal gazetesi ise, “ezici bir zafer” ifadelerini kullanarak, “Erdoğan daha güçlü bir Türkiye sözü verdi” diye yazdı.
Benzer şekilde Rusya’da patronların etkin gazetelerinden Kommersant, 24 Haziran seçimlerinin Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın politikalarına hala bir alternatif göremediğini ortaya koyduğu yorumunu yaptı.
İsrail basınının yüksek tirajlı gazetesi Yediot Ahronot‘tan Smadar Peri seçimin ardından Erdoğan’ın İsrail’e yönelik sert tutumunu yumuşatacağını iddia etti. Sol eğilimli Haaretz gazetesinden Zvi Barel ise “Türkiye, yetkilerinin sınırlanmasını kabul etmeyen bir cumhurbaşkanı yönetiminde otoriter yönetimin uygulandığı bir devlet olacak” yorumunda bulundu.
Alman Die Welt gazetesi, “Türk devleti bundan böyle farklı bir devlet olacak” başlıklı Daniel-Dylan Böhmer imzalı analizinde seçimlerin “Özgür ve adil olmayan şartlarda yapıldığı vurgulandı.
Spiegel Online’da Hasnian Kazım imzalı “Ebedi galip” başlıklı analizde ise seçim sonrası için iki senaryoya yer verildi. “Birinci senaryo; muhalefet partileri sonuçların doğru olmadığını göstermek için nerede ve ne ölçüde usulsüzlük yapıldığını ispatlar. Sonuçlara itiraz eder, ikinci tura gidilmesini ya da seçimlerin tekrarlanmasını sağlar. Bunun için de ülke genelinde düzenlenecek bir protesto desteğine ihtiyaçları var. Ancak hukuk devletinin kalmadığı ve Erdoğan’ın gerçekleri kendi kanaatine göre uyarladığı bir yerde bu mümkün görünmüyor. İkinci yani muhtemel senaryo ise Erdoğan’ın bundan sonra çok saha sert bir şekilde yöneteceği, kendisini eleştirenleri ve protestocuları daha da pervasızca cezalandıracağı”.
Tagesschau‘da Reinhard Baumgarten imzalı analiz “Erdoğan’ın hesabı tuttu” başlığını taşıyor. Analizde şu satırlara yer veriliyor:
“Adalet ve Kalkınma Partisi lideri Erdoğan’ın hesabı açık bir biçimde tuttu. Kasım 2019 için öngörülen seçimleri bir buçuk yıl öne çekti. Bunda Afrin’e karşı kendisi açısından başarılı olan operasyon ve Türk ekonomisinin sürekli kötüleşen manzarası belirleyici oldu. Eşzamanlı olarak yapılan parlamento seçimlerinde ise AKP buna karşın belirgin kayıpları kabullenmek zorunda kaldı. Kasım 2015’teki son seçime göre Erdoğan’ın partisi yüzde 7,5’ten fazla oy kaybetti.”
Fransız gazetesi Le Monde ise “Erdoğan zaferini ilan etti, muhalefet sonuçlara itiraz ediyor” diyor haberinde. Gazetenin haberinde, “Erdoğan’ın ilk turda kazanıyor olması muhalefet tarafında büyük bir hayal kırıklığıyla karşılandı” denildi.