Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencisi B.C hakkında, misafir olarak kaldığı KYK yurdunda, şort giydiği gerekçesiyle soruşturma açıldı.
B.C, Haziran ayının son haftasında misafir olarak kaldığı Arif Nihat Asya KYK Yurdu’nda kahvaltı etmek için şort ve gömlekle yemekhaneye çıktıktan bir süre sonra yurt müdürü tarafından odasına çağrıldı. Müdür tarafından kendisine “özgürlük sınırlıdır, senin bu yaptığın şehitlere saygısızlıktır” denilen B.C hakkında soruşturma başlatıldı.
B.C’ın aktardıklarını göre olay şu şekilde gerçekleşti;
Saat 11.00 gibi kalktım. Yurtta kahvaltı yapıp gidecektim. Üzerimde gömlek ve şortla. Üst blokta veriliyor yemek. Her neyse çıktım. Müdür beni gördü. ‘Sen buranın öğrencisi misin?’ dedi. Ben de ‘hayır misafir olarak kalıyorum’ dedim. ‘Gel bakayım şöyle’ deyip odasına çağırdı.
Kem-küm ederek örf ve adetten başlayarak şort giymemi doğru bulmadığını söyledi. Ben orada anladım zaten. Çok çok hassasım bu konuda. Daha önce de söylediğim gibi sözlü tacize çokça uğradım. Ve bir süre okuluma gidemedim. Şortumu giymeye devam edeceğim. Ve bu kimseyi ilgilendirmez dedim.
‘Hayır ilgilendirir. Özgürlük sınırsız bir şey değildir’ dedi. ‘Avrupa’da bile. Bak Avrupa’da bile Kiliselerin üzerinde don ve atletle girilmez diye uyarı var’ dedi. Ben zaten bunu duyduktan sonra şok içerisinde konuşmaya devam etti. ‘Kilise nedir?’ dedim. ‘Veya burası cami mi?’ dedim. ‘Cami olsa camiye nasıl girilmesi gerektiğini biliyorum çok şükür gitmediğim bir yer değil!’ dedim.
Benden rahatsız olduğunu söyledi ben de ‘ne yapayım, kapanayım mı?’ dedim. “İnancını bilmem ama müslümansan kapanmak zorundasın” diyor bana. ‘Bir zahmet benim vicdanıma bırakın’ diyorum ‘hayır özgürlük sınırlı değildir’ diyerek her konuşmayı bitiriyor. Daha sonra ‘öyleyse paramı verin çıkayım’ dedim. Bana ‘ilişiğini kesersen paran yatar’ dedi. ‘Ne zaman yatar?’ dedim haliyle. Çünkü ucuz olduğu için KYK’da kalıyorum. Hani param yatsın ki üzerine koyup başka yerde kalayım diyorum. ‘Ben cebimden veremem ne zaman yatar bilmiyorum’ dedi.
Ağlamaya başladıktan sonra ‘siz neden bana bunu yapıyorsunuz?’ dedim. ‘Ben seninle iletişim kuramıyorum ama. Sen hep başka yerlere çekiyorsun’ dedi. ‘Şehitlerimizin kanı yerde kalıyor bu yüzden’ dedi. ‘Bizim örf, adet, şeref, namusumuz, haysiyetimiz var’ dedi. ‘Ben namussuz muyum bunu giydiğim için?’ dedim. Beni odadan çıkardı.
Tekrar ilişiğimi kesmek için döndüğümde ablalarım, abilerim aramış onu. ‘Siz beni çok yanlış anladınız kavga etmeye gelmişsin sen’ dedi. Ben de ‘artık konuşmak istemediğimi gerekli kişilerle konuştuğumu’ söyledim. Beni odadan kovdu. Oradaki memurlara ‘buna tutanak yazın ilişiğini kesin’ dedi. Ağlayarak ailemi aradım. Olanları anlattığımda ‘bırak gel’ dediler bana. Bunlar beni yıldıramaz. Bu saatten sonra okulumu okurum, istediğim gibi giyinirim.
Daha sonra hakkında tutanak tutulan B.C, ifadesinde şunları yazdı;
Ben kimsenin özgürlüğünü kısıtlayacak bir harekette bulunmadım. Asla da bulunmam. Bana yazılan tutanağı asla kabul etmiyorum. İlgili kişilerle görüşeceğimi bilmelerini isterim. Umarım kılık kıyafetten daha önemli konuları konuşulduğu bir dünya olur. Sapık düşünce sizinle kalsın. Sevgiyle…