Yıllardır siyasi iktidarın hedefinde olan Devlet Tiyatroları (DT) ve Devlet Opera ve Balesi (DOB) gibi sanat kurumları kapatıldı.
Bu iki kurum Yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne uyum adı altında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile lağvedildi. DT ile DOB, 2012-2015 yıllarında da iktidarın hedefi haline gelmişti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hazırlanan “Türkiye Sanat Kurulu Yasa Tasarısı” adlı tasarı ile her iki kurumun da lağvedilmesi istenmiş, ancak sanatçılar ve kamuoyundan gelen baskılar nedeniyle yasa tasarısı geri çekilmişti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gündeme gelir gelmez, bir kararname ile her iki kurumun da ‘özerkliğini’ elinden aldı.
Çıkarılan kararname ile DT ve DOB’un pek çok ilde bulunan müdürlüklere bağlı Büyük Tiyatro, Küçük Sahne gibi sahneler ve her iki kurumun taşınmaz mal varlıkları da Cumhurbaşkanlığı’nın himayesine geçti. DT ve DOB’da görevli sanatçılar, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’na bağlı olmakla birlikte, kurumun özerkliğini sağlayan ilgili yasalar gereğince, her sanat yılı sonunda kurum içinde bir sözleşme imzalıyordu. Her iki genel müdürlük de lağvedilince sanatçıların sözleşmeleri de askıya alındı. Kararname ile ayrıca her iki genel müdürlük Kültür ve Turizm Bakanlığı teşkilat yapısından da kaldırıldı. Bununla birlikte, “Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları” başlığı altında “Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu” oluşturuldu. Yeni kararnameyle birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Türkiye’nin en zengin, en büyük kütüphanesi olan ve ayrı bir başkanlık olarak düzenlenen Milli Kütüphane Başkanlığı da “bakanlığın teşkilat şemasında” yer almadı. Kütüphane, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü içinde yapılandırıldı.