Samsun Bafra Hapishanesi’nden Ankara Numune Hastanesi’ne tedavi için sevk edilen ağır hasta tutsak Koçer Özdal yoğun bakım ünitesine alındı. Özdal ile görüştürülmediklerini söyleyen İHD’li Nuray Çevirmen, “Yaşam hakkı ihlaline son verilmelidir” dedi.
Samsun Bafra Hapishanesi’nde tedavi edilmek üzere 19 Temmuz’da Ankara Numune Hastanesi’ne getirilen Koçer Özdal (65), “yer olmadığı” gerekçesiyle daha önce alınmadığı yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Özdal’ı önceki gün görmeye giden İnsan Hakları Derneği (İHD) avukatı, görüştürülmediği Özdal’ın yoğun bakıma alındığını doktorlardan öğrendi. İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi ve İHD Hapishane Komisyonu üyesi Nuray Çevirmen, Koçer Özdal’ın hastaneye yatırıldığı günden bugüne yaşananları değerlendirdi.
Önlem Alınsaydı Böyle Olmayacaktı
Özdal’ın hastanede tedavisinin yapıldığını ancak hastalığının da çok ilerlemiş olduğu bilgisini paylaşan Çevirmen, “Daha önce önlemler alınmış olsaydı bu boyutlara ulaşmayacaktı. İlk getirildiğinde Mesane kanseri olmasından kaynaklı idrar torbasının alınacağı doktorlar tarafından belirtilmişti. Ayrıca iki böbreğinin de dolaşım sistemi bozukluğundan kaynaklı görevini yerine getirmediği için diyalize giriyordu. Diyaliz tedavisi ardından son aldığımız bilgiye göre böbreklerinde kısmi düzelme olmuştu ve diyalize girmesine gerek kalmamıştı. Tetkikler devam ederken akciğerlerinde problem olduğu tespit edildi” dedi.
Yoğun Bakım Ünitesinde
Ellerinde herhangi bir rapor olmadığını sadece doktorlardan aldıkları bilgiye sahip olduklarını vurgulayan Çevirmen, tüm gecikmelerin yanı sıra hastanelerin yoğun bakım ünitelerinin dolu olması gerekçesiyle de tedavisinin geciktirildiğini söyledi. Çevirmen, Özdal’ın yoğun bakım ünitesine alındığı bilgisinin kendilerine de yeni ulaştığını ve önümüzdeki hafta içinde Özdal’ın ailesinin görüşme yapmak için Ankara’ya geleceğini paylaştı. Aileye izin verilip, verilmeyeceğini bilmediklerini söyleyen Çevirmen, “Tedavi sonuçlarını ve durumunu ancak ailesi geldikten sonra öğrenebileceğiz. Akciğerlerinden sıkıntıdan kaynaklı yoğun bakım ünitesine alınacağını biliyorduk ama ne zaman alınacağı belli değildi. Şuan alınmış” dedi.
Hasta tutukluların durumunun her geçen gün kötüleştiğine dikkat çeken Çevirmen, Adli Tıp Kurumu’ndan verilmeyen ya da “cezaevinde kalabilir” raporların, hastanelerde tetkik ve tedavilerin yapılmamasından, hapishane koşullarından kaynaklı tutsakların ölüm kıyısına getirildiğini vurguladı. “Hasta tutsakların ancak yaşama olanağının ortadan kalktığı tespit edildiğinde infazları ortadan kaldırılıyor ya da erteleniyor” diyen Çevirmen, birçok hasta tutsağın hapishaneden çıktıktan hemen sonra yaşamını yitirdiğini hatırlattı.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı