Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar cemaatine bağlı bir yurtta çıkan yangın sonucu 12 kişinin yaşamını yitirmesine dair görülen davanın 7’nci duruşmasında alınan tahliye kararlarına aileler tepki gösterdi.
Adana’nın Aladağ ilçesinde, 11’i çocuk 12 kişinin yaşamını yitirdiği, 24 öğrencinin de yaralandığı, Süleymancılar cemaatine ait kız yurdu yangını ile ilgili davanın 7’nci duruşması görüldü. Kozan 1’inci Ceza Mahkemesi, Adana 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi davanın birleştirilmesi taleplerine makul sürede cevap vermediği için dosyanın 1 Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etmesine karar verdi. Yurt müdürü Cuma Ali Genç ve dernek başkanı İsmail Uğur hakkında bilirkişi raporu ve tutuklu bulundukları süre gerekçe gösterilerek tahliye kararı verildi.
Kozan 1’inci Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşması önceki duruşmalarda olduğu gibi duruşma salonunun küçük olması dolayısıyla Adana Ticaret Odası Toplantı Salonu’nda gerçekleşti. 2’si tutuklu 13 kişinin 2 ila 15’er yıl hapis cezası ile yargılandığı davaya İzmir ve İstanbul Barolarından avukatlarla hayatını kaybeden çocukların yakınları katıldı. Mahkeme heyetinin istediği yeni bilirkişi raporu mahkeme dosyasına eklendi. Önceki rapora dayanarak tali kusurlu(ikinci derece) oldukları gerekçesi ile Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği yönetim kurulu üyeleri ile yurt çalışanı 5 kişi tahliye edilmişti.
Duruşmalara verilen 3 aylık aradan sonra adli tatil sonrası mahkeme başkanı ve savcının değiştiği görüldü. Yeni gelen raporda tutuklu bulunan Yurt Müdürü Cuma Ali Genç ve dernek başkanı İsmail Uğur’un da ikinci dereceden kusurlu görüldüğü belirtildi. Savcılık, bu gerekçeyle tahliyelerini istedi.
Bu Çocukların Sebebi Kim?
Hayatını kaybeden çocukların aileleri hiç kimsenin serbest bırakılmamasını istediklerini, çocuklarının sorumlusu kimse cezalandırılmasını istediklerini söyledi. Savcılığın istemiyle ilgili söz alan Av. Can Atalay, 11 kız çocuğunun ve bir görevlinin hayatını kaybettiği hassas bir dava ile ilgili gelen raporlarda birinci derece kusurludan bahsetmeden yurt sorumluları hakkında tali kusurlu tespiti yapılmasının inanılmaz ve kabul edilemez olduğunu belirterek “Peki bu çocukların sebebi kim? Asli kusurlu tayin edilmeden bu mahkeme sonlandırılamaz. Böyle bir rapor ne hukuka ne de vicdana sığar. Mahkemenin buna ortak olmaması gerekir” diye konuştu. Gelen raporlardan birinin İstanbul yerine Antalya Demre’den bir bilirkişiye hazırlatıldığını söyleyen Atalay, bu durumun da şüpheli olduğunu ifade etti.
Aladağ Belediyesi yazısında bu binanın projesi, idari izinleri, yangın tesisatı ve elektrik projesi olmadığının belirtildiğini ifade eden Atalay, “Buna ilişkin bir değerlendirme de raporda yok. Böyle bir binada o yaşta çocukların bulunmaması gerekirken kamu görevlileri ile ilgili tali kusurlu diyor. İsmail Uğur ve Cuma Ali Genç tali kusurlu diyor. Binaya bakanlar çıplak gözle görür. Kapı kolları, PVC, ön görülebilir bir olay. Bilirkişi raporları karanlık bir iş gibi görünüyor” dedi. Atalay, iddianamede yer aldığı gibi suçun taksirle işlenmediğini belirterek kasten öldürme ya da kasten öldürmenin, ihmali davranışla gerçekleşmesi şeklinde değerlendirilmesini istedi.
Yurt sorumlusu avukatlarından Abdurrahim Çelik, yangının TEDAŞ’ın sorumlu olduğu panodan çıktığını belirterek asli sorumlunun ana dağıtım şirketi TEDAŞ olduğunu söyledi.
“Devlet Yok, Adalet Yok!”
Adaletin parası olanlar için olduğunu söyleyen aileler “11 çocuk gitti. Biz onlardan birinin kılına zarar versek başımıza neler gelirdi. Suçlu olan bizim çocuklarımızmış, devlet yok, adalet yok!” dediler.
Avukat Atalay, dosyada çok sayıda delilin karartıldığını ifade etti.
Çalıp Çırpıp Zengin Olun, Devlet Yanınızda Olsun”
Yaşamını yitiren çocukların yakınlarından biri “Bu ülkede çalıp çırpıp güçlü olacaksın. Bundan sonra zengin ve güçlü olun devlet de millet de yanınızda dursun. Yargıç, savcı onlar ne söylüyorsa onu yapıyorlar” dedi.
Bir başka yakın “Çocuklarımız hâlâ tedavi görürken tahliye kararı verdiler, benim kızımın dişleri 18 yaşına kadar yapılmayacak” dedi.
Zorunlu eğitim diyerek çocuğunun elinden zorla alındığını ve yurda gönderdiğini söyleyen Teslime Aydoğdu, “Polisle jandarmayla alırız dediler. Benim geleceğimdi” dedi. Kızını yangında kaybeden Ahmet Yetim de “Adalet yok. Bir daha çocuklarımızı okula göndermeyeceğiz” dedi.
Kaynak: Evrensel