“Bağımsız ve Tarafsız” Yargı Brunson’ı Serbest Bıraktı

Türkiye ile ABD arasında son iki yıldır bir dizi başlıkta yaşanan gerilimlerin en son kriz noktası olan Rahip Andrew Craig Brunson davası bugün görülmeye devam edildi. Brunson’a 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası veren mahkeme, hakkındaki ev hapsini ve yurt dışına çıkış yasağını kaldırdı. Rahip Burnson’ın aldığı ceza da, hapishanede yattığı günlere sayıldı. Böylece Brunson, TC  devletinin “tarafsız ve bağımsız” yargısından beklendiği gibi mahkeme tarafından serbest bırakıldı.

Dün gece saatlerinden bu yana ABD  medyasında Brunson’ın bugünkü duruşmasında TC  ile ABD arasında  serbest bırakılma kararı karşılığında ABD’nin ekonomik baskıyı kaldırması konusunda gizli bir anlaşmaya varıldığı yönünde haberler çıkmıştı.

 

ABD  ile TC  arasındaki Rahip Brunson krizi geçtiğimiz yıl Erdoğan’ın ABD’deki Fethullah Gülen’i kast ederek “sizde de bir papaz var, bizde de bir tane var. Verin papazı alın sizin papazı” sözleriyle ilk belirtilerini göstermişti. Ancak iki devlet arasında asıl kriz, geçtiğimiz yaz aylarında yaşanmaya başladı. Amerika Birleşik Devletler Başkanı Donald Trump ve Brunson gibi evanjelist kiliseye mensup olduğu bilinen Başkan Yardımcısı Mike Pence‘in attığı ve rahibin “dini kimliğine” vurgu yapılmasıyla dikkat çeken tweetler sonrası kademeli olarak başlatılan yaptırımlarla birlikte, ekonomik kriz beklentisinin olduğu Türkiye’de, ABD Doları tarihi zirveyi görmüştü. Başkan Yardımcısı Pence’in yaptığı şu konuşma ise büyük yankı uyandırmıştı.

Rahip Brunson’ın bırakılmasına ilişkin mahkemenin verdiği karar öncesi Erdoğan Macaristan ziyareti dönüşü “gazetecilere” yaptığı açıklamada verilecek karara herkesin saygı göstermesi gerektiğini belirterek, bir anlamda serbest bırakılmanın ipuçlarını vermişti. Keza devlet iktidarının vereceği benzer kararlar öncesi “içeriden” bilgilendirme yapan isimlerin başında gelen Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi bu hafta boyunca benzer minvalde yazılar yazmıştı.

İçinde bulunduğu ekonomik krizi aşmak için Batı dünyası ile yeni sayfalar açmak isteyen devlet iktidarının önümüzdeki süreçte, özellikle 15 Temmuz’dan bu yana sürdürdüğü rehine politikasında, -içeride yükselttiği “batı karşıtı” milliyetçilik dengesini de gözetme koşuluyla- bazı gevşetmeler yaparak, benzer kararlar alması beklenebilir.