2 Ekim’de İstanbul Başkonsolosluğu’na girdikten sonra haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili Suudi Arabistan’dan resmi bir açıklama yapıldı. Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’da yer alan habere göre, Suudi Arabistan Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma sonucunda, Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul Başkonsolosluğu’na geldiği sırada burada bulunan “başka Suudi vatandaşlarla tartışmaya başladığı, tartışmanın arbedeye dönüştüğü ve bunun sonucunda Kaşıkçı’nın hayatını kaybettiği” belirtildi. Açıklamadaki “başka Suudi vatandaşlarla tartışma” ibaresi, yaşanan ölüm olayının Suudi yönetimi tarafından “kişiler arasında yaşanan sıradan bir kavga” mesabesinde dünya kamuoyuna yansıtılacağı algısını güçlendirdi. Riyad yönetimi tarafından yapılan açıklamada, öldüğü kabul edilen Kaçıkçı’nın cesedinin akibetine dair herhangi bir bilgi verilmedi. Kaşıkçı’nın ölüm olayına dair 18 Suudi’nin gözaltına aldığı aktarıldı ve cinayete dair dünya kamuyoundaki “adalet duygusunu” tatmin etme amaçlı Kaşıkçı’nın ölümündeki sorumluların cezalandırılmaktan geri durulmayacağı ve böyle bir olayın tekrarının engelleneceği iddia edildi. Savcılıktan yapılan açıklamada ayrıca Kaşıkçı’nın kaybolduğu gün İstanbul’a gelen ve aynı gün Suudi Arabistan’a dönen tim kast edilerek şüphelilerin İstanbul’daki başkonsolosluğa Cemal Kaşıkçı’yı geri getirmek amacıyla gittiği ancak buradaki görüşmeler sırasında “işlerin istenilenin aksinde seyrettiği ve tartışma çıktığı” belirtildi. Bu açıklamalar Kaşıkçı hakkında günlerdir süren belirsiz tavırların, devletler arasında yapılan birtakım pazarlıkların bir sonucu olduğu ve bu sonucun, ölüm olayının kişilere indirgenmesi üzerinde yapılan bir uzlaşma olduğu kanısına ağırlık kazandırdı. ABD Başkanı Donald Trump bu paralelde ölüm olayının “bazı haydut katiller” tarafından işlenmiş olabileceğini açıklamış, kendi topraklarında diplomatik bir skandala yol açabilecek bu olaya dair Türkiye ise tepkilerini “alt perdeden ve itidalli bir biçimde” göstermeyi tercih etmişti.
Gözaltına alınanlar arasında, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın danışmanlığını yapan Suud Kahtani ve Yemen’de Husilere karşı yürütülen savaşta Suudi Arabistan öncülüğünde kurulan Arap koalisyonunun sözcülüğünü yapan Ahmed Asiri isimleri öne çıkıyor. Ahmed Asiri ismi dün ABD medyasında Kaşıkçı cinayetinin “üzerine yıkılacak kişi” şeklinde telaffuz edilmişti.