Geçtiğimiz Mart ayında devletin mevcut siyasal iktidar sahiplerinin medyayı tamamen kontrol alma politikası çerçevesinde Doğan Medya Grubu, iktidara yakın Demirören Grubu’na “satın aldırılarak” medyaya yönelik söz konusu “kuşatma operasyonu” bitirilmişti. Demirören Medya Holding adını alan grup, medya kurumu içinde kalan ve iktidarı “rahatsız edecek” isimlerle yolunu ayırmış, haberleri veriş biçimi de iktidarın yüzde yüz onaylayacağı biçimde güncellenmişti. Demirören Medya Holding’in başına atanan Mehmet Soysal, bugün Milliyet’te yayınlanan köşe yazısında, hem iktidar tarafından tek tipleştirilen medyaya, toplumun gösterdiği “ilgiye” dair örtük bir itirafta bulundu, hem de “ilginç” bir talepte bulundu. Soysal, yazısındaki “…Günde 15 lira verip sigara alan, 5 liraya bir bardak çay içen okuyucu 1 lira verip gazete okumuyorsa ortada büyük bir sorun var demektir…” sözleriyle, yeri geldiğinde tek manşet atan, iktidarın diliyle tep tipleşen medyaya, toplumun ne kadar “ilgi gösterdiğini” bir anlamda itiraf etti.
Soysal, medya sektöründeki maliyetlerin yüksekliğinden dert yandığı yazısının ilgili bölümünde ise “…Bizler ise hâlâ pahalı içerik üretip ücretsiz erişime açarak sektörü her geçen gün aşağıya çekiyoruz. Almanya modeli gibi televizyonları izlemenin bir ücreti olmalı.” sözleriyle, devlet-sermaye-medya ilişkisi bağlamında, toplumun gerçeklere ulaşma hakkından ne anladığına dair ağzındaki baklayı da çıkarmış oldu.