Uzun yıllardır Fidel Castro ve sosyalist devletin sansür, baskı politikaları altında yaşatılmaya çalışılan anarşizm mücadelesi, 59 yılın ardından Küba’da tekrar örgütlenmesine kavuştu. Geçtiğimiz Mayıs ayında faaliyete geçen “ABRA Kolektifi ve Özgürlükçü Kütüphane”, aradan geçen onca yılın, kapatılan onlarca sendikanın, işçi örgütlenmesinin ardından anarşist ismiyle açılan ilk mekan olma özelliği taşıyor…
Sömürgecilik karşıtı hareketlerin ardından özellikle tütün işçileri ve hizmet sektörü işçileri arasında köklü bir geleneğe sahip olan anarşizm düşüncesi, Castro öncesi Küba’da özgürlük ve adalet mücadelesinin en örgütlü hareketiydi. Bu mücadeleyi miras alan ve 5 Mayıs 2018 tarihinde çalışmalarına başlayan ABRA, Küba’nın başkenti Havana’da kuruldu. Kurulur kurulmaz dünyanın farklı yerlerindeki anarşist örgütlenmelerden dayanışma mesajları gönderildi. Black Rose Anarşist Federasyonu (ABD) ve Anarşist Federasyon (Britanya) tarafından başlatılan bir dayanışma kampanyasıyla ABRA’nın çalışmalarının hızlanması için büyük bir destek örgütlendi. Yayınlanan bildirilerde mücadeleleri selamlandı, onları tanıtan çeşitli yazılar yayınlandı.
ABRA Kolektifi’nin kuruluşu yaklaşık altı yıl öncesine dayanıyor. 2012’de yaratılan Taller Libertario Alfredo López İnisiyatifi’nin gönüllüleri tarafından hayata geçirilen kolektif, kurulmasıyla beraber Karayipler ve Orta Amerika Anarşist Federasyonu’nun da bir üyesi olduğunu ilan etti. Observatorio Crítico Cubano, Guardabosques ve Küba’daki çeşitli anarşist örgütlenmelerin de birlikteliğiyle gerçekleştirilen inşaatın ardından kapılarını açtı. ABRA gönüllüleri, mekanın işleyişini düzenli olarak aldıkları karar alma toplantılarıyla belirliyor.
Kapitalizm ve devlet sömürüsüne karşı alternatif bir ekonomiyi hayata geçirmeye çalışan, bizim de sayfalarımızda yer verdiğimiz çeşitli kolektiflerden ayrılan bir özelliğe sahip ABRA. Patronsuz, sömürüsüz, kolektif bir ilişki biçimiyle sadece kapitalizme ve devlete değil, sosyalist iktidarların yarattığı baskı ve sömürüye yönelik karşı koyuşun da bir ifadesi olmasıyla diğerlerinden biraz daha farklı bir yerde duruyor.
“Avrupa’nın ve Amerika’nın çeşitli yerlerindeki kolektifleri gittik gezdik. Kendi mekanlarını örgütleyen sendikacı, anarşist, sosyalist, küreselleşme karşıtı vb. pek çok düşünceden kolektifi gözlemledik.” diye konuşan gönüllüler, Küba’nın ihtiyaçlarına uygun farklı bir örgütlenme deneyimi oluşturma gerekliliği gördüklerinden bahsediyor.
ABRA gönüllüleri, yayınladıkları açıklamada kapitalizme ve hükümetin politikalarının dışında ırk, etnik köken, cinsel yönelim, cinsiyet kimliğine dayalı ve kişinin onurunu tehdit eden diğer her türlü ayrımcılığa karşı anarşist bir mücadele yürütmek için yola çıktıklarını söylüyor. Herhangi bir yerel ya da yabancı devletin desteğini almadan, bağımsız, gönüllülükle işleyen, herkesin ihtiyacına göre bir ekonomik işleyişin olduğu ancak ekolojik dengenin de korunduğu bir deneyim yaratmayı amaçlıyorlar.
ABRA gönüllülerinin amaçlarından biri de birbirinden bağımsız hareket eden anarşistler için bir buluşma merkezi olmak. ABRA, ticarileştirilmiş ve devletin silahlı kuvvetleri tarafından “ahlaki, ekonomik ve kültürel” açıdan tutsaklaştırılmış ilişki biçimlerine karşı özgürlüğü deneyimlemek için politik bir örgütlenme yapma amacını da içinde taşıyor. ABRA sadece anarşistler için de değil, Küba devletinin baskısı altında mücadele etmeye çalışan ve tüm yatay örgütlenen, anti-otoriter gruplara ve örgütlenmelere mücadele etmeleri için bir alan açmayı amaçlıyor.
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 47. sayısında yayınlanmıştır