Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), baskı altındaki siyasi tutsak İsmail Yılmaz için yazılı bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
İsmail Yılmaz’ın, Elazığ T Tipi Hapishanesi’nden, Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Hapishaneye sürgün edildiği günden itibaren her çeşit baskıya maruz bırakıldığı belirtilen açıklamada ayrıca her türlü iletişim olanağının da kısıtlandığı belirtildi. Açıklamada hukuka aykırı uygulamaları gerçekleştirenler hakkında soruşturma yapılması gerektiği belirtildi.
Ayrıca İsmail Yılmaz için sosyal medyada #ElazığdaKimlikİşkencesi başlığıyla kampanya yürütülmektedir.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
” Siyasi tutsak İsmail Yılmaz’a uygulanan keyfi uygulamalar derhal son bulmalıdır!
2017’den beri tutuklu bulunduğu Elazığ T Tipi Hapishaneden, Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Hapishaneye sürgün edilen ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü İsmail Yılmaz, getirildiği günden itibaren tek kişilik hücrede tutulmaktadır.
Hapishane yönetiminin 2017’nin Ekim ayında uygulamaya başladığı kimlik dayatmasını kabul etmeyen İsmail Yılmaz için temel insani hak ve taleplerinin yanı sıra kanunlarla ‘güvence altına` alınmış anayasal haklarına dahi gözü dönmüş saldırgan bir tavır ve tutumla yaklaşması, bunun da ötesinde pervasızlık derecesine varan keyfi yaptırım ve faşist uygulamalarla kinci ve intikamcı bir tutum sergilemesi biz tutsak aileleri ve yakınları tarafından asla kabul edilebilir bir durum değildir, etmemiz de beklenmemelidir.
Öyle ki, politik tutsak İsmail Yılmaz keyfi hapishane dayatmalarının uygulanmaya sokulduğu o tarihten itibaren;
• Ailesi ve vasisi ile görüşme yapamıyor.
• Telefon hakkını kullanamıyor.
• Revire çıkamıyor.
• Kendisine gelen kargoları alamadığı için, kıyafet vs. hiçbir eşyası verilmiyor.
• Ortak kullanım alanına çıkamıyor.
Hapishaneye ilk geldiği anda olmayan kimlik dayatması, hiçbir hukuki gerekçe olmadan keyfi bir biçimde uygulanmaya başlandı. Hapishane kampüsündeki diğer hapishanelerde böyle bir uygulama olmamasına rağmen, tamamen keyfi bir durum yaratılmış durumda.
Günde sadece 1 saat havalandırmaya çıkabiliyor. Hücresinin camına tel kafes takılı olduğu için gün içinde temiz hava alması da engelleniyor. Ailesi İstanbul’da yaşıyor ve annesinin ciddi sağlık sorunları var. Bu nedenle sevk istiyor, fakat talebi her seferinde reddediliyor. Fakat aynı hapishaneden sürekli olarak sürgün sevkler yapılıyor.
Tek başına bir hücrede kalmasına rağmen ayakta sayım dayatılıyor, kabul etmediği için sık sık saldırıya maruz kalıyor, karşı koyduğu için sürekli disiplin cezası veriliyor.
Kelepçeli tedavi dayatıldığı için hapishanedeki tutsaklar tedavi olmayı reddediyor. Bundan kaynaklı muayene olamadan dönülüyor.
Dışarıdan gönderilen dergi ve kitaplar yasak olmamasına rağmen verilmiyor.
Gelen mektuplarda, aynı cezaevinin “görülmüştür” mührü olmasına rağmen, sakıncalı denilerek kendisine verilmiyor.
Cezaevinde aramalar tutsaklara saldırının aracı olarak kullanılıyor. Hapishanede sırf arama için ayrı bir birim oluşturulmuş ve bu birim arama sırasında tutsaklara saldırıyor, işkence yapıyor. Tutsaklar can güvenliklerinin olmadığını sürekli olarak ifade ediyor.
Aramalarda okudukları kitaplardan aldıkları notlara, daha önce verilmiş mektup ve kitaplara dahi keyfi olarak el konuluyor.
Elazığ Hapishanesi idarecilerin keyfiyetine terkedilmiş durumda. Yapılan hiçbir suç duyurusundan sonuç alınamıyor, İnfaz hakimliklerine yapılan başvuruların tamamı reddediliyor.
• 30 aydır Elazığ Hapishanesi’nde tutuluyor,
• 17 kez hakkında disiplin cezası verildi.
• Toplam 26 ayı disiplin cezası ile geçti.
Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Hapishane’de kimlik dayatmasına son verilmeli, İsmail Yılmaz’a uygulanan tecrit son bulmalıdır.
İki buçuk yıldır ailesiyle görüşemeyen İsmail Yılmaz, ailesinin bulunduğu İle sevkedilerek Elazığ Hapishanesi’nde tutsaklara saldırılar önlenmeli ve sorumlular hakkında yasal işlem yapılmalıdır.”