İngiliz gazetesi The Guardian’a verdiği mülakat nedeniyle AKP ve MHP tarafından hedef gösterilen Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, kendisini “İşgal ettiği koltuğa layık olmadığı açıktır” sözleriyle istifaya çağıran Devlet Bahçeli’ye yanıt verdi. KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın internet sitesinden yapılan açıklamada “Bahçeli’nin ağır hakaretlerinin tümünü öncekilerde olduğu gibi kendisine aynen iade ediyoruz” denildi.
Akıncı, The Guardian’a demecinde Kıbrıs’ta bir an evvel federal çözüme varılmazsa ‘bölünmüşlüğün kalıcı hale geleceği’ uyarısı yaparak KKTC’nin Türkiye’ye bağlanması ihtimalini ‘korkunç’ diye nitelemişti. Kıbrıslı lider, federal çözüme varılmaması halinde ‘Kuzey Kıbrıs’ın daha fazla bağımlı hale geleceği Ankara tarafından yutulabileceğini ve de facto bir Türkiye iline dönüşebileceğini’ dile getirmişti. Akıncı, içişlerinde bağımsız, dış ilişkilerde Suriye’deki Fransız mandasına bağlı Hatay Devleti’nin 1939’da referandumla Türkiye’ye bağlanmasını kabul eden Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen’e atıfla da, “İkinci bir Tayfur Sökmen olmayacağım” diyerek ‘Kıbrıslı Türklerin laik, demokratik ve çoğulcu kimliğini korumak istediklerini’ söylemişti.
Akıncı’nın ofisinden bugün MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yanıt olarak yapılan açıklamadaysa şu ifadeler yer aldı:
“MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanımız Mustafa Akıncı’nın Guardian Gazetesi’ne verdiği mülakatı fırsat bilerek kendisine ve onun şahsında Kıbrıs Türk Halkı’na hakaret etme alışkanlığına bugün de devam etmiştir.
Cumhurbaşkanımız, Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesi gibi, KKTC’nin Türkiye’ye ilhakı olasılığını soran gazeteciye bunun yanlışlığını vurgulamış, Kıbrıslı Türklerin böyle bir talebi bulunmadığını, bunu kabul edilemez korkunç bir senaryo olarak nitelediğini ve bunun Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçek çıkarlarına da uygun olmadığını izah etmiştir.
Devlet Bahçeli bunun üzerine, çağ dışı kalmış ırkçı ve faşizan anlayışla ve Türkiye’de sıklıkla kullandığı çatışmacı bir dil ile Cumhurbaşkanımıza ağır hakarette bulunmuştur.
Cumhurbaşkanımızın açıkça vurguladığı gibi, Kıbrıslı Türklerin hedefi Rum tarafının azınlığı olmak ya da Türkiye’ye ilhak olmak değildir. Çabamız, Kıbrıs Türk Halkı olarak özgün karakter ve kimliğimizi koruyarak, Dünyadaki saygın yerimizi eşitlik, özgürlük ve güvenlik içinde elde etmektir.
Kimsenin Kıbrıs Türk halkının bu haklı ve demokratik talebinden rahatsızılık duymasına gerek olmadığı gibi, bu meşru talebe hakaretle yanıt verme hakkı da yoktur.
Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanımız Akıncı’nın Enosis’in yörüngesine girdiğini söyleyebilecek kadar da kendini bilmemektedir.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli siyasi yaşamı boyunca her fırsatta şehitlerin kanı üzerinden siyaset yaparken, Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamayı amaçlayan Enosis’e karşı Kıbrıs Türkü’nün verdiği haklı mücadelede Cumhurbaşkanımız her Kıbrıs Türkü gibi 1974 Harekatı’nda görev üstlenmiş, yanında silah arkadaşları şehit düşen, kendi de yaralanan şerefli bir gazidir. Bundan dolayıdır ki savaşın ne demek olduğunu bizzat yaşamış biri olarak, barışın değerini MHP Başkanından çok daha fazla takdir edebilecek bir konumdadır.
Devlet Bahçeli’nin ağır hakaretlerinin tümünü öncekilerde olduğu gibi kendisine aynen iade ediyoruz.”