İdlip’te taraflarında Ankara ile Şam-Moskova ekseninin bulunduğu gerilim artıyor. Önceki gün 5 TSK askerinin daha ölmesiyle bölgedeki kayıpları bir haftada 13’e yükselen Ankara’da, bugün partisinin grup toplantısında konuşan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye hükümet güçlerini ‘her yerde’ vurma tehdidinde bulunmuştu. Erdoğan’ın bu sözlerine yanıt Suriye Dışişleri Bakanlığı’ndan geldi. Bakanlık’tan yapılan açıklamada, “Türk rejiminin başının yaptığı içi boş açıklamalar ancak cahil olduğu kadar gerçeklikten kopuk bir kişiden gelebilir” ifadeleri kullanıldı. Bakanlık kaynağından SANA’ya yapılan açıklamalar şu şekilde:
“Suriye Arap Ordusu’nun saldırıları altında desteklediği, silahlandırdığı ve eğittiği terör örgütlerinin çöküşünün ve kendisinin uluslararası terörizmin aracı olarak komutan rolünün ve Amerikalı efendilerinin elinde kukla olduğunun açığa çıkmasının ardından, ordusu ve teröristleri ağır yenilgiye uğramış Türk rejiminin başı, bize, ancak gerçeklikten uzak bir kişi tarafından yapılabilecek içi boş, tutar yanı olmayan açıklamalar yöneltmektedir.”
Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da, İdlib’deki durumun kötüye gitmesinin nedeninin Ankara’nın yükümlülüklerini kronik bir şekilde yerine getirmemesi olduğunu söyledi. Haftalık basın toplantısını düzenleyen Zaharova’ya Erdoğan’ın Rusya ve Suriye ordularının sivilleri hedef aldığına dair iddiaları da soruldu. Rus tarafının Suriye’de sivilleri vurmadığını söyleyen Rus Dışişleri Sözcüsü, Erdoğan’ın suçlamalarını reddetti.
Zaharova’nın TC’ye bölgede NATO desteğine dair soruya verdiği yanıt ise dikkat çekiciydi. Mariya Zaharova bir süre önce Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti sözlerine atıfta bulunarak, “…Sayın Macron’un dediği gibi bu örgütün -NATO’nun- beyin ölümünün gerçekleştiği dikkate alınırsa, oraya başvurmadan önce iki kez düşünülmesi gerektiği kanısındayım. Fakat bu harika örgütün üyelerinin ne yapacaklarına karar vermek, kendilerinin haklıdır.” ifadelerini kullandı.
Diğer yandan dün gece saatlerinde “Suriye konusunda temaslarda bulunmak için” Ankara’ya gelen ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in, “TSK İdlip’de kendini savunma hakkına sahip” sözleri gerilimin boyutlarını ve çapını artırıcı potansiyel taşıması açısından dikkat çekici.
Her an bir sıcak savaşa evrilme izlenimi veren İdlip geriliminde diplomasi alanında bunlar yaşanırken, sahadaki gelişmeler de cihatçı çeteler-TSK ile Rusya ve İran destekli Suriye Arap Ordusu arasında fiili bir savaş görünümü sunuyor. Cihatçı çeteleri yedeğine alan TSK bugün, Kafr Halep yakınlarında Suriye ordusuna roketle saldırdı. Eş zamanlı olarak bölgedeki cihatçı çeteler de saldırıya geçti. Cihatçı çetelere yakın hesaplardan paylaşılan görüntülerde saldırıların, TSK’ye ait olduğu düşünülen tanklarla da gerçekleştirildiği görüldü.
Akşam saatlerinde cihatçı çetelerle TSK işbirliğindeki saldırıların Suriye Arap Ordusu birlikleri tarafından püskürtüldüğü ve bölgede bulunan 2 köyün Suriye birliklerine geçtiği öğrenildi.
Rus haber ajansı Sputnik ise yine akşam saatlerinde geçtiği haberde İdlip şehir merkezine ilerleyen TSK konvoyunun görüntülerine yer verdi. Sputnik haberi dikkat çekici bir biçimde, “…Daha önce Rusya Savunma Bakanlığı, Türkiye-Suriye sınırından militanlara yapılan silah ve mühimmat sevkiyatlarının, ayrıca TSK konvoylarının İdliP’deki durumu önemli ölçüde zorlaştırdığına dikkat çekmişti.” ibaresiyle verdi.