Koronavirüsün ortaya çıktığı Çin’de devlet korona krizini her bireyi her an istediği gibi takip edebilmek için kullanıyor. Çin, koronavirüs salgınını durdurmak bahanesiyle telefon uygulaması aracılığıyla her bireyi adım adım takip ediyor. İnsanların neredeyse tamamının kullandığı uygulamada yeşil sembol yanması, koronavirüsün hiçbir semptomu göstermediği anlamına geliyor.
Telefon uygulaması aracılığıyla kırmızı renkte sembol çıkma durumundaysa bu kişinin hasta olduğunu, ateşi olduğunu ya da hastalığın semptomlarını taşıdığını ve teşhis konulmasını beklediği anlamına geliyor.
Diğer bir renk olan sarı renk de telefonun sahibinin salgına yakalanan bir kişiyle doğrudan temas halinde bulunduğunu, iki haftalık karantina süresinin henüz dolmadığını ve hastanede olması ya da evine kapanması gerektiğini belirtiyor.
Uygulamanın kullanımı ise şu şekilde: Metro kullanmak isteyen bir insan telefonunu duvardaki bir cihaza okutmak zorunda. Ekranda yeşil sembol yanarsa bu kişi metro kullanabiliyor. Ayrıca metroya bindiğinizde de telefonunuzu duvarlardaki alıcılara okutmanız gerekiyor. Metrodan inmeden önce de telefonunuzu yine okutmanız şart. Bunun nedeni sosyal mesafe sağlanması gerektiği yönündeki bahane. Buna göre ekranda çıkan veriye göre oturumu düzenlenen yolcuların birbirlerinden yeterli uzaklıkta oturmasını sağlıyor. Ayrıca alış-veriş merkezlerinde, işyerlerinde ve neredeyse hemen hemen her yerde bu uygulamaya katılım sağlanmazsa insanlar da hayattan soyutlanıyor. Güvenlik kontrollerinden geçmek zorunda olan insanlar öncelikle polise uygulamalarındaki yeşil kodu göstermek zorunda.
Euronews’in haberine göre distopya bununla da sınırlı değildir. “Black Mirror” adlı dizinin bir bölümüne konu edilen duruma tıpa tıp benzeyen bir uygulama da sosyal kredi. İnsanların kurallara uyması gerektiği bahanesiyle “sosyal kredi” adlı geniş bir bilgisayar ağı da uygulamaya sokulmuş durumda. Kuralları ihlal edenler suç komisyonlarına gönderiliyor. Haklarında uçak bileti alma yasağından kredi çekmeye, iş başvurularını iptale ve hatta ülkeden ayrılmalarına yasak getirme gibi cezalar kesilebiliyor.
Korona krizi de iktidarların hemen her salgını kendisini kuvvetlendirmek için kullandığını, bireyleri ve toplumu hemen her an daha fazla kontrol ve denetim altında tutmaya çalıştığını gösteriyor.