Uygarlık karşıtı düşünceleri ile tanınmış, Gelecekteki İlkel kitabının yazarı anarşist John Zerzan’ın, Meydan Gazetesi için yazdığı yazısını sizlerle paylaşıyoruz.
Küreselleşmiş dünyanın birçok yerinde, küresel olma eğilimi gösteren salgınların sayısının arttığını görüyoruz. Bu, şimdiki uygarlığın gittikçe kötüye giden bir özelliğidir. Bundan önceki bütün uygarlıklar başarısız oldu. Şu an sadece görkemli ve ciddi bir şekilde başarısız olan küresel bir uygarlık var. Bu çöküş sadece sağlık açısından bir çöküş de değil, bir yandan ekolojik bir kriz de devam etmekte. Örneğin, denizler ısınıyor, yükseliyor, asitle ve plastikle doluyor. Kitlesel yok oluş devam ediyor, hava kirliliği felaketlere yol açan diğer unsurlarla beraber gittikçe şiddetleniyor.
Salgınlar temelde yoğunluğun bir özelliğidir. Dolayısıyla ‘sosyal mesafe’ ve ‘evde kalma’ emirleri, yoğunluğu geçici olarak tersine çevirme çabasıdır. Yoğunluğu tetikleyen ise evcilleştirmedir. Evcilleştirme öncesi küçük, yüz yüze topluluklar halinde yaşıyorduk. Evcilleştirme/uygarlık bizi salgınların başlangıç noktasını oluşturan büyük çaplı yerleşik hayata taşıdı. Nüfus yoğunluğu olmadan salgınlar bulaşacak kişileri bulamaz ve yayılamaz.
Tarihsel süreç içerisinde yoğunluğun en yüksek olduğu çağdayız. Örneğin, şehirlerde on milyonlarca insan yaşıyor ve bu sebeple çok daha fazla salgın olacak. Uygarlığın çöküş senaryosunun bir parçası olarak her şey daha sağlıksız ve daha sürdürülemez bir hâle geliyor. Akıl sağlığı da ortaklıkları olmayan ve “kitle” halinde yaşayan toplumla beraber gittikçe yıpranıyor.
Anarşistler olarak sorunun temeliyle, kökleriyle mücadele etmeliyiz. Hedeflerimizin bir kısmı radikal merkezsizleşme üzerine olmalıdır. Bu gezegendeki yaşamın geleceği bir şekilde ilkel olmayacaksa o zaman bir gelecek de olmayacak.
John Zerzan