CNT Sevilla, 103 yaşındaki anarşist Antonio Oviedo Cadierno’ya anlamlı bir sürpriz ziyaret gerçekleştirdi. 17 Mayıs 1917’de doğan Cadierno, 14 yaşında CNT’ye katıldı ve İberya devrimi sırasında cephelerde üç yıl savaştı. Madrid’de kaldığı süre boyunca Buenaventura Durruti ile tanışan Cadierno, çeşitli anarşist yayınların çıkarılmasına da katkı sundu. CNT Sevilla, yoldaş Antonio Oviedo Cadierno’yu ziyaretine dair şu metni yayınladı.
Geçtiğimiz Pazar, 17 Mayıs CNT Seville, yoldaş Antonio Oviedo Cadierno ve ailesi ile birlikte 103 doğum gününü kutlamanın onuruna sahipti. Ziyaret sırasında ona fahri bir kart, bir buket çiçek ve Sevilla’nın eski CNT bayrağını sunduk.
17 Mayıs 1917’de doğdu, 14 yaşında CNT’ye katıldı ve demokrasiye iyi militan oldu. Savaş yıllarında cephelerde üç yıl savaştı ve Madrid’de kaldığı süre boyunca Buenaventura Durruti ile tanıştı. Savaştan sonra “toplama kampı, daha sonra hapishane ve daha sonra serbest bırakılan özgürlük (…) Konuları daha da kötüleştirmek için, Franco’nun zalimi, onunla hizmet etmeyen savaşın beşte birine hizmet etti” Onlar kışla yıllarıydı ve burada da kötü muamele ve savaş sonrası kıtlık yaşadılar. Zaten saklanmakta, CNT’nin korunmasında ve anarşist fikirlerin iletilmesinde meslektaşlarıyla birlikte çalışarak çeşitli yayınlarda işbirliği yapıyor.
Yüzyılı aşkın bir yaşamdan sonra, Antonio hala öğrenme, çalışma ve geliştirme kaygısına sahiptir ve onu savaşta savaştıran ve gurur duymaya devam eden fikirlere sadık kalır.
Ziyaretiyle gülümsediğini ve neşelendirdiğini gördüğümüz için mutlu olduk, bu sırada bize “bizim olanı ve olanları yaymanın, böylece kaybolmaması” önemini hatırlattı. Onunla birlikte “Barikatlara” şarkı söylemek özellikle heyecan vericiydi ve doğum günü için ona bir kucak ve öpücük verememesine rağmen, ellerini dayanışma ve karşılıklı destek sembolü olarak iç içe geçirdiğinde, “hayali değil, gerçek olduklarını” söyledi. , anarşistler arasındaki sarılmalar ”. Öyle olsun ve hepimiz bu zor zamanlarda dayanışma ruhunu koruyalım, şimdi yaşamak da bize bağlı.
Son olarak, ailesine ve özellikle de savaşçı olarak da bildiğimiz kızı Encarna’ya, evinin kapılarını bize açtığı sevgi ve yakınlığı ve bize babasının ve halkının hikayesini anlatmak istiyoruz.