Artvin’de Çoruh Nehri üzerinde yapımı süren Yusufeli Barajı ve HES projesinde çalışan işçiler iş bıraktı. Devlet iktidarının “gözde şirketlerinden” Limak Holding’e ait şantiyede çalışan işçiler Covid-19 bahanesiyle 20 Mart’tan bu yana şantiye alanında “fiili karantina” altında tutuluyorlar. Sendika.org’un haberine göre, iş bırakan işçilerden biri yaşanan gelişmelere dair şunları söyledi:
“Pandemi nedeniyle şirket kendi güvenliğini aldığını iddia etti ve kapılarını kapattı. Eve, çarşıya, hiçbir yere gitmemize izin vermedi. Giriş-çıkışları yasakladı. Bu durumun ne zaman sonlanacağına dair herhangi bir resmi açıklama yapılmadı. Böyle muallakta bir süreç. En son 1 Temmuz’da açılabileceğini düşündük ancak yine olmadı. Bu nedenle bugün itibariyle çalışmayı durdurduk. Proje müdürüyle görüştük, ‘Beni aşıyor bu iş’ dedi. O zaman ‘Biz de işe çıkmıyoruz’ dedik. Şu an görüşmeler sürüyor”
İşçilerin kaldığı yerler ile inşaat şantiyesi arasında servislerle 15 dakikalık bir mesafenin olduğu şantiye alanında yaklaşık 5 bin işçi çalışıyor. Dünyanın beşinci büyük barajı olacak projenin sahibi Limak Holding, son derece kirli bir sicile sahip. Şirketin Botan Çayı üzerine yaptığı Alkumru Barajı’nda 2014 yılında baraj kapağının aniden açılması sonucu piknik yapan yaklaşık 40 kişi taşkın suların altında kalmış, 6 kişi yaşamını yitirmişti. Şirketin bu katliamı sonra Limak Holding önünde bir araya gelen ekoloji örgütleri eylem gerçekleştirmişti.
Limak Holding, Dersim’de de Pembelik, Seyrantepe ve Tatar barajları için Elektrik Toplama ve Dağıtım Santrali kurmak isteyen köylülere özel güvenlik görevlilerini saldırtmıştı. Köyün merasını dikenli tellerle çevirip, özel güvenlik görevlileriyle halka ateş açan Limak Holding, jandarmayı bölgeye çağırıp köylüleri gözaltına aldırtmıştı.