Avrupa Parlamentosu’nun (AP) genel kurul toplantısı yapıldı. “Akdeniz’de istikrar ve güvenlik ve Türkiye’nin olumsuz rolü” şeklinde dikkat çekici bir başlıkta yapılan oturumda Ankara’ya yönelik, daha önce de benzer mecralarda yinelenen “otoriter yönetim” tanımının yanı sıra, tarihsel benzerlik bağlamına oturtularak “Nazi rejimi” benzetmesi yapıldı.
Sert tartışmaların yaşandığı oturumda, Ankara yönetimi kadar, geçtiğimiz günlerde yaptığı ziyarette Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, olası yaptırım karşısında “misliyle karşılık” tehditlerine “hoşgörülü” davranmakla suçlanan AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de eleştirilerin odağındaydı.
AB dışişleri bakanlarının 13 Temmuz’da düzenleyecekleri özel Türkiye oturumundan hemen önce düzenlenen oturumda, TC’nin Doğu Akdeniz ve Libya’da yürüttüğü politikalar sert dille eleştirildi. TC’yi “otoriter rejim” olarak tanımlayan parlamenterlerin çoğu Ankara ile katılım müzakerelerine derhal son verilmesi ve TC’ye AB mali yardımlarının kesilmesi çağrısında bulundu.
AP Hristiyan Demokrat Grup lideri, Alman parlamenter Manfred Weber, Ankara ile üyelik müzakerelerine son verilmesini ve yeni bir ortaklık kurulmasını istedi.
Liberal eğilimli “Renew” grubu adına konuşan Fransız parlamenter Nathalie Loiseau, TC’nin “Avrupa değerlerine sırtını döndüğünü ve düşmanca davrandığını” belirtti.
Komünist Grup (GUE) adına söz alan Alman parlamenter Özlem Demirel, “TC’yi eleştiriyorsunuz, haklısınız. O halde onlara silah satmayı durdurun” dedi.
Oturumda TC’yi “Nazi rejimine” benzeten konuşmalarda, aşırı sağcı “Kimlik ve Demokrasi” (ID) grubu adına söz alan Fransız parlamenter Thierry Mariani, TC’ye karşı etkisiz kalmakla suçladığı Josep Borrell’e “Tarihte Edouard Daladier ve Richard Chamberlain gibi anılmayın” şeklinde seslendi.
İkinci Dünya Savaşı başlarken Fransa ve Birleşik Krallık’ta Başbakanlık yapmakta olan Daladier ve Chamberlain, Nazi rejimine karşı etkisiz kalmakla suçlanmışlardı.