Devlet iktidarı Korona Krizi ile daha da artan ekonomik krizi birbirinden farklı “gündem başlıkları” ile görünmez kılma politikasını sürdürüyor.
Birbiri ardına sürüme sokulan bu gündemlerden bazıları LGBTİ+ tartışması, İzmir’de camilerin ezan sistemine girilmesi, internet yasakları, erken seçim tartışmaları ve son olarak Ayasofya kararı oldu.
Ancak iktidarın bu “gündemleri” arasında, açıklanan rakamlardaki %25’e varan genç işsizlik, bu topraklarda yaşayan ezilenlerin gerçek gündeminin ne olduğunu gözler önüne sererken bazı “muhalefet” odakları, iktidarın Ayasofya kararına biat etme yarışına girdi.
İktidar partisinin ekonomi ve siyasal pozisyonlarında bir dönem önemli konumlarda bulunmuş Babacan ve Davutoğlu’nun liderliğini yaptığı partilerden, “muhalefetin” bazı büyük şehir belediye başkanları ile muhafazakar kökenli vekillerinde bu “biat yarışı” son derece belirgindi.
Son olarak 24 Haziran 2018 belediye seçimlerinde “muhalefetin” cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce de bu “yarıştaki” yerini aldı. Halk TV’dek canlı yayına telefon bağlantısı ile katılan İnce, “Ayasofya’nın tapusu bize aittir, orası bizim mülkümüzdür. Türkiye Cumhuriyeti’nindir.” sözlerini sarf ederken, gazeteci İsmail Saymaz’ın Ayasofya’da namaz kılıp kılmayacağı şeklindeki sorusunu “davet olursa icabet ederim” diye yanıtladı.
https://www.gercekgundem.com/siyaset/196065/muharrem-ince-ayasofyaya-namaz-kilmaya-gidecek